Reklamı Kapat
Anasayfa > Haberler > “All You Hear Is Noise” Belgeseli Blackmagic Design İş Akışını Kullandı
“All You Hear Is Noise” Belgeseli Blackmagic Design İş Akışını Kullandı
11.09.2023 12:22

Blackmagic Design; kısa süre önce Tribeca Film Festivali'nde ilk gösterimi yapılan "All You Hear Is Noise" belgeselinin Blackmagic Design dijital film kameraları kullanılarak çekildiğini, uzaktan ortak çalışma için Blackmagic Cloud kullanıldığını ve DaVinci Resolve Studio kurgu, renk derecelendirme, görsel efekt (VFX) ve ses post prodüksiyon yazılımı kullanılarak post prodüksiyonun tamamlandığını duyurdu.

Yönetmenliğini ve yapımcılığını Ned Castle ve Matt Day'ın üstlendiği "All You Hear is Noise", Abu Dhabi 2019 Özel Olimpiyatlar Dünya Oyunları'nda yarışmak için hazırlanan Trent, Chris ve Melanie ismindeki üç Özel Olimpiyat sporcusunu konu alıyor. Filmde; sporcuların arkadaşları, aileleri ve diğer sporcularla olan ilişkileri ve Amerika Birleşik Devletleri'ne döndükten sonra yaşananlar anlatılıyor. Bu projenin ortak yapımcılığını SpringHill Company üstlendi; içerik üretim ekibi, LeBron James ve sporcu motivasyonuna odaklı Uninterrupted markası tarafından desteklendi. Filmin baş yapımcılığını da Robin Roberts üstlendi.

Uzun süredir arkadaş olan Castle ve Day, epeydir birlikte bir belgesel yapma olanağı arıyordu. Day, şunları belirtti: "Telefonda belli belirsiz fikirler üzerinde konuşuyorduk, daha sonra Ned Özel Olimpiyatlar'dan ve Vermont bocce takımının koçu olarak edindiği deneyim ve hikayelerden bahsetti. Bu konuyu araştırdıkça, Özel Olimpiyatlar ya da genel olarak zihinsel engellilik üzerine çok fazla hikaye anlatılmadığını öğrendik."

Özel Olimpiyatlar Dünya Oyunları için idman yapan Trent Hampton'a odaklanmayı planlayan Castle ve Day, çekim hazırlıklarına başladı. Castle, şunları söyledi: "Gerçek anlamda bağımsız film yapımcıları olarak bu işin büyük kısmını kendimiz finanse ettiğimizden, en önemli önceliğimiz bütçeydi. Öncelikle, bize sinematik bir görünüm verecek bir kameraya ihtiyacımız vardı ama çekimlerin farklı yerlerde ve sürelerde yapılacağını bildiğimiz için kamerayı kiralamak pratik olmazdı."

Bu ikili, ilk tercihleri olarak Blackmagic Pocket Cinema Camera 6K dijital film kamerasında karar kıldı, daha sonra Blackmagic URSA Mini Pro 4.6K G2 dijital film kamerasını ve sonlara doğru da Pocket Cinema Camera 6K Pro'yu ekledi. Day, şunları ekledi: "Dahili ND filtreler ve mini XLR girişleri, belgesel film yapımcıları için büyük avantaj. Pocket kameralar küçük, son derece sezgisel, kullanımı kolay ve gerçekten güzel görüntüler sunuyor."

Çekim koşullarının sürekli değişmesi, fiziksel ve sinematik olarak hemen hemen her şeye hazırlıklı olmayı gerektiriyordu. Day sözlerine şöyle devam etti: “Üçüncü perdede, Trent'in Long Island'daki bir triatlonda gönüllü olduğu bir sahne var. Yağmur yağıyordu, dolu yağıyordu ve hava inanılmaz derecede rüzgarlıydı. Kameralarımızı çöp torbalarıyla sardık ve elimizden gelenin en iyisini yaptık. Kapkara gökyüzü ve çarpan dalgalar, hava koşullarına karşı sporcuların üşüyen yüzleri ve kısılmış gözleriyle, gerçekten etkili bir çekim oldu. Bu çekimi Blackmagic RAW’da kaydetmek büyük bir fark yarattı. Kuşkusuz, belgesel çekimlerinde iç mekandan dış mekana ve bunların arasındaki yerlere girip çıktığımız için, aynı ışık koşullarında bir daha neredeyse asla bulunmuyoruz. Filmdeki hiç bir sahneyi aydınlatmadık, bu nedenle hem pozlamada hem de renk alanında bu kadar telafi payına sahip olmak, bizim için son derece değerliydi."

Post prodüksiyon için Los Angeles'teki Day; Burlington, Vermont'taki Castle, Mexico City'deki Kurgu Uzmanı Pablo Garza ve Richmond, Virginia'daki Yardımcı Kurgucu Mallory Bracken arasında kurgu işlemleri gerçekleştirildi. Castle şunları belirtti: "Blackmagic Cloud'un özellikleri ezberleri bozdu. Her seferinde farklı zaman çizelgelerini dışa aktarıp paylaşmanın nasıl bir şey olacağını düşünmek bile stresli. Hepimizin aynı anda aynı proje dosyasında çalışıyor olması, gözden geçirmek için zaman çizelgelerini paylaşması ve uygulamadan hiç çıkmadan ince ayarlar yapması, bize inanılmaz derecede zaman kazandırdı. Ayrıca, biri projede olduğunda ve neyin üzerinde çalıştığını görebildiğiniz için bir takım ruhu enerjisi vardı; bu nedenle, uzaktan çalışmanın faydalarının yanı sıra, filmin aynı anda birlikte şekillendirildiği hissini vermeye de bu yardımcı oldu."

Castle, şunları ekledi: "Kameralar gibi, DaVinci Resolve de sezgisel, kullanımı kolay ve eğlenceli. Son derece akla uygun, istediğiniz şekilde çalışıyor ve işinizi yaparken de iyi görünüyor. Blackmagic RAW formatında çekim yaptığımız için, kurgulamak ve bu dosya formatının sunduğu avantajlardan yararlanmak için Resolve'nin ana yazılım olduğunu düşündük."

Üç yıl süren bir yapımda, DaVinci Resolve Studio'nun sürümleriyle post prodüksiyon ekibi de gelişti ve her güncellemede sunulan yeni araçlardan memnun kaldı. Day şunları söyledi: "Resolve 15 ile başladık ve kurgunun sonuna geldiğimizde, Resolve 18'deydik. Bu süreç boyunca geliştirilen özellikler harikaydı. Özellikle de ses ayırma aracını çok sevdik."

Kurgu, iki hikayeden oluşan bir öykü haline geldi. İlk yapımdan sonra, Castle ve Day kurguyu gözden geçirdi ve tamamlanmadığını fark etti. Day bu konuda şunları belirtti: "Yeterince iyi değildi. Çekimlere başlamadan önce hiç yapmadığımız araştırma aşamasına girdik ve neleri kaçırdığımız, bunları neden kaçırdığımız ve iyi bir film yapmak için bu eksikliği nasıl gidermemiz gerektiği konularında kendimizi eğittik. Hikayeyi yönlendirmemize yardımcı olmaları için engelli danışmanlardan oluşan bir panel oluştururken, iki yıl daha çekimlere devam ettik."

Son kurgu aşaması için ekibe Garza dahil edildi. Castle şu yorumları yaptı: "Pabloyu ne kadar övsek az. Doğal ve çok güzel bir hikaye anlayışı var ve bu da filmimize büyük fayda sağladı.

Son renk derecelendirmesi için Day ve Castle, renk işlemlerini yönetmesi için Different by Design'den Luke Cahill'i ekibe aldı. Castle, şunları söyledi: "Filmimiz Luke'nin Blackmagic RAW kullanarak yaptığı ilk renk derecelendirmesiydi ve çekimlerin bu kadar çok yönlü olmasına oldukça şaşırdı. Renk konusundaki en büyük teknik engelimiz, farklı aydınlatma koşullarında tutarlı ve doğal görünen kırmızılar elde etmekti; özellikle de bu ana renk Özel Olimpiyatlar markasının tanınan bir niteliği olduğu için, yani bir sürü parlak kırmızı tişört ve diğer kırmızı spor kıyafetleri, tabelalar ve pankartlar vardı. Bu büyük renk bloklarını çok fazla zorlamamaya dikkat etmek zorundaydık, aksi takdirde gradyanlar poster gibi olacaktı. Bu benzersiz durumun ötesinde, Blackmagic RAW'ın genel toleransını gerçekten harika bulduk ve bu hikayeyi anlatmak için böylesine zengin bir renk paletine sahip olduğumuz için çok mutluluk duyduk."

"All You Hear Is Noise" bir yandan bir spor belgeselidir diğer yandan da seyirciyi destansı bir yolculuğa çıkaran uluslararası bir maceradır. Day, sözlerini şöyle tamamladı: "Filmde, birçoğu atletizm konusuyla ilgili yoğun aksiyon sahnelerinin yanı sıra sporcuları atletizm dışındaki hayatlarında tanıdığımız daha düşündüren anlar da var. Blackmagic kameralar ve DaVinci Resolve ile elde ettiğimiz sinematik görünüm, her iki türdeki sahne için de bu estetik anlayışları yakalamamıza yardımcı oldu, ama sporcuların oyun sahası dışındaki yaşamları etrafında hikayenin tarzını şekillendirmeye yardımcı olması açısından bilhassa önemliydi. Çok yönlülüğün böylesi inanılmaz.


Blackmagic Design ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi için 0212 222 45 02 numaralı telefondan MediaCast’i arayabilirsiniz.