Chrys Poulain / NexGuard MENA & APAC Satış Müdürü, Fransa
Doğu ile Batının arasında stratejik bir coğrafyada olan Türkiye, küresel içerik piyasasında benzersiz bir konuma sahip. Yaklaşık 200 ülkeye içerik satan Türkiye’de gerçekleştirilen yapım sayısı 2007 yılında 40 iken 2015’te rekor bir artışla 134’e yükseldi.
Ancak Türk dizilerinin dünya çapında ihracatından elde edilen yıllık gelir 200 milyon dolar olsa da, bunun bir bedeli var: Dünyanın en aktifleri arasında yer alan Türk korsanlar, bu konuda en üstteki 50 ülke listesinde altıncı.
Korsanlıktaki artışın yükselmesinin nedenlerinden birisi, ülkede internet bağlantılarının artması. 2007 yılında evlerin onda ikisinde internet bağlantısı varken, 2016’de bu oran onda sekize yükseldi. İnternete daha iyi erişim medya endüstrisine tüketicilere OTT, internet akışı ve VoD hizmetlerini sunmakta daha fazla yol sunsa da, içerikleri internete yükleyip sosyal medyada yasadışı görüntüleri pazarlayan korsanlara da aynı avantajı sunuyor.
FIYAB’a göre 2016 yılında Türk hükümeti ülkedeki 200 film projesine 30 milyon Türk Lirası ödenek ayırdı. 2017’de bunun iki katına yakın gerçekleştiği söyleniyor. Korsanlıktaki yükseliş, hükümetin yatırımdan maksimum geri dönüş elde etmesini engelliyor. Parasal sorunun ötesinde daha büyük bir sorun var, tüm endüstrinin varlığı; ilgi çekici bir öykü üzerinde çalışan yapım ekipleri, müzisyenler, set tasarımcıları, ve dizilere insanları çeken ünlü oyuncular. Korsanlığı destekleyen tüketiciler, çok sevdikleri içeriklerin yaratıcılarına zarar veriyor ve çok sayıda yasadışı içerik yayın yapan olursa popüler yapımlar bir sonraki sezona hazırlanmak yerine iptal edilebilir ve bölgede orijinal içerik darbe alır.
Türk yapımlarının kalitesini ve ülkenin planlanan 2 milyar dolar yıllık ihraç kazancını korumak için, endüstrinin korsanlığı önlemek amacıyla güçlü önlemler alma ve yasadışı içerik dağıtıp izlemenin olumsuz etkisini tüketicilerin anlamasına yardımcı olma konusunda hükümetle birlikte çalışması gerekiyor.
Türkiye, uzun süredir korsan salgınını frenlemek ve ihbar gibi önlemleri engelleyen bürokratik gecikmeleri aşmak için yeni yasalar koymanın yollarını arıyor. Gelecek daha iyi görünüyor; International Intellectual Property Alliance (Uluslararası Entelektüel Varlıklar Birliği) araştırmasına göre son iki yılda yasadışı yollarla dağıtılan içerik miktarının %70 azalması, önemli bir ilerleme.
Yine de ihbar mekanizması sorunun sadece bir kısmını çözüyor; teknoloji korsanlarına karşı gerçekten etkin mücadele edebilmek için, içerik korumanın koşullu erişim (Conditional Acess), DRM, korsan karşıtı çözümler, ihbar ve adli filigran gibi teknolojik çözümlerin kombinasyonuna dayanması gerekiyor. Bu araçların tümü uygulandıktan sonra içerik sahipleri ve yaratıcıları korsanın kaynağını belirleyip yakalamada daha iyi bir konuma geçeceklerdir.
Daha iyi yasal çerçeveler ve IIPA gibi kuruluşlar korsana karşı güçlü bir dayanak oluşturuyorlar, ve korsana karşı savaşmak için güçlü araçlarıyla Türkiye yükselen yaratıcılık endüstrisinde çalışan insanların geçimlerini sağlamalarını başarıyla güvence altına almakta iyi bir konumda olacak.