Haftalık bir belgesel programının film ekipleri, kurgu uzmanları, yapımcılar ve yayın tesisleri gerektirdiği günler çok da eskide kalmadı. Ama ünlü video bloggerlar (vlogger) Stefan ve Hannah Michalak günlük yaşamları hakkında sevilen bir program hazırlamak için bunların hiçbirine gerek duymuyorlar. Çiftin 275.000 aboneli YouTube kanalı The Michalaks’da bazı videolar altı yüz binden fazla kez izleniyor.
Stefan Michalak Canon EF 50mm f/1.2L USM prime lensli Canon EOS R kamerasıyla parkta bir vlog çekmeye hazırlanıyor.
Bu kadar çok sayıda vlogger’ın olduğu ortamda çiftin başarısının sırrı ne? Nasıl çalışıyorlar ve hangi donanımı kullanıyorlar? Hangi vlog kameralarını öneriyorlar?
İlk başladıklarında bir cep kamerasının biraz daha büyüğüyle evden çıkıyor ve her hafta çektikleri rastgele klipleri kurguluyorlardı. Fakat bugün yaptıkları bambaşka: “Çoğunlukla yanımıza sekiz adede kadar kamera, tripodlar ve bir drone alıyor, ve önceden yaptığımızdan farklı olarak yapıma başlamadan önce senaryo yazıyor ve araştırıyoruz. Hedefimiz yapım değeri olarak film veya televizyona rakip olacak şeyler yaratmak.”
Yapım değeri önemli, ama Stefan bunun gösterişli olmak anlamına gelmediğini vurguluyor: “Bazı kişiler tamamen sinematik çekimler ve güzel montajlar yapmanız gerektiğini düşünme eğilimindeler, ama aslında bu; fikri olmayanların başvurdukları bir yol. İzleyiciler artık şatafatlı görüntülerden sıkılıyor ve gerçeği dürüstçe görmek istiyorlar.”
Bunun için The Michalaks kanalı ev taşıma, evde amatör eşya onarım ve yapımı, düğün, bebek sahibi olma, hatta sıradan tartışmalar gibi günlük yaşamdaki her şeyi sunuyor.
Stefan ekledi: “Bu işi gerçekten yapabilmenin tek yolu, ona önem vermek. Hiçbir şeyi gizleyemezsiniz, çünkü herkes gerçeğin peşinde. Ve gerçeği ayrıntıda görebiliyorlar; planladığınız değil, yakaladığınız anlarda.”
Stefan’ın film çekme tutkusu, 17 yaşında iken ilk kamerasını edinip en iyi arkadaşıyla kendi öykülerini çekmesiyle başladı. Dijital bir dergi için ünlülerle söyleşi yapma işini aldığında, video blog dünyasındaki gelişmeyi fark etti.
"Öğrendiğim her şeyle birlikte hızla ilerleyeceğimi sanmıştım” dedi, ama işler o kadar kolay olmamıştı. “Yokuşlu ve zorlu bir yoldu ve maddi açıdan çok zordu; yaklaşık iki yıl parasız kaldık ve vazgeçmek üzereydik. O sırada ilk marka anlaşmamız geldi ve o andan itibaren çığ gibi büyüdü.”
Zor iş, iyi donanım
Stefan altı yıl tam zamanlı video blogger olarak çalıştıktan sonra işin ne olduğunu öğrendi. “Çok çalışmalı ve kendinizi adamalısınız. Çekmeyi tercih etmeyeceğim çok şey var. Ama Hannah ile önemsiz tartışmaları geride bıraktım, çünkü komikler. En önemlisi kamera hazır ve butona bastığınızda otantik bir şeyler yakalıyorsunuz. Çektiğinizi renk derecelendirme ve müzikle hayata geçirdiğinizde izleyicileri gerçekten çekebilmeniz çok önemli bir şey.”
The Michalaks tipik bir vlog’dan daha fazla çeşitlilikte yaratıcı çekimler içeriyor. “Doğal, plansız çekimler bir hafta sürebiliyor. Çoğunlukla birbirimizle konuşuyor, kameraya bakmıyoruz bile. Bu sınırları ortadan kaldırıyor. Bazen üç dakikalık bir çekim yapıyoruz ama genellikle 20-30 dakika sürüyor ve öyle görünüyor ki YouTube için en iyi süre bu.”
Hannah’ın Canon PowerShot G7 X Mark II ile yaptığı doğal çekimler, sıklıkla birden fazla kamera gerektiren daha planlı çekimlerle miksleniyor. Stefan açıkladı: “İki adet Canon EOS 5D Mark IV ve bir tane de Canon EOS R kameram var. Bazı sahnelerde istediğim çekimleri elde edebilmek için bir odaya üç kameranın hepsini kuruyorum.”
"EOS R iş akışımda devrim yarattı. Açılıp kapanan değişken açılı ekran en güzel şey, çünkü kameranın önündeyken çekimi izlememe imkan veriyor. Kompozisyonum gelişti ve kurgu yapmam kolaylaştı, çünkü ne çekmekte olduğumu artık görüp takip edebiliyorum.”
EOS R kameranın çalışırken engelleyici olmayan küçük boyutu da bir avantaj olduğunu kanıtladı. “Canon EOS C200 sinema kamerası ile dışarı çıktığımda insanlar yanıma gelip sürekli çekim iznim olup olmadığını soruyorlardı. DSLR ve Canon EOS R ile kimse beni rahatsız etmedi. Ve kaliteli sonuçlar elde ettim. Bu nedenle daha büyük olan her şeye geçmekte isteksizim.”
Stefan en iyisinin EOS R kamera gövdesine çok sevdiği sığ alan derinliği karakteristiği kazandırmak için EF lenslerini ve bir ND filtre takmasına izin veren Drop-In Filter Mount Adapter EF-EOS R adaptör kullanması olduğunu söylüyor.
Stefan bugün en çok Canon EF 24mm f/1.4L II USM ve Canon EF 24-105mm f/4L IS II USM lensleri seviyor, ve bütün kameralarında aynı lensleri kullanabildiği için EOS R ile EOS 5D Mark IV çekimleri arasında renk farklılıkları oluşmuyor, böylece post prodüksiyonda zaman kazanıyor. İki kamera modelinin aynı pili e aynı tanıdık ES kontrollerini kullanmaları sayesinde, ikisi arasında çalışmaya kolayca geçebiliyor.
Teknikler ve ipuçları
Her iki kamera da 4K çekim yapabiliyor olsa da, Stefan 4K’dan daha küçük dosyalar üreten 1080p HD çözünürlükte kayıt yapmayı tercih ediyor, bu sayede portatiflikten ödün vermeyi gerektiren çok sayıda bellek kartı ve harici kaydedici taşımak zorunda kalmıyor. Maksimum parlak alan ve gölge ayrıntısı için neredeyse sürekli Canon Log kayıt yapıyor.
“Renk derecelendirmeye çok daha fazla zaman harcamak istiyorum, ama bu uzun süren işlerden birisi. Zamanı verimli kullanmaya çalışmalı ve bu süreci yapabildiğim kadar hızlı gerçekleştirmeliyim, ve renkler her şekilde harika görünüyor. Doğal bir görünüm için mümkün olduğu kadar fazla doğal ışık kullanmayı seviyorum. Çok nadiren ışık kaynağı kullanıyoruz. Sadece doğal ışığı yapabildiğim kadar yönetip değiştirmeyi tercih ediyorum ve Canon Log bunun için gerçekten yardımcı oluyor.”
Stefan’ın yararlandığı bir diğer önemli teknoloji, hem Canon EOS 5D Mark IV hem de EOS R kamerada bulunan Dual Pixel CMOS Autofocus. “Sadeliği savunanlar her zaman manuel odaklamayı kullanmak gerektiğini söylüyorlar, ama teknoloji o kadar iyi ki, bundan sonra asla manuel çalışmam. Göz takibiyle otomatik odak daha da iyi. Canon'un otomatik odaklaması beni şımartıyor, özellikle açılan ekrana bakarak kameranın önündeyken harika. Odaklama yaparak ileri karıştırmaya zamanım yok.”
Stefan ağır çekimi de seviyor, 720p çözünürlükte saniyede 100 kareye kadar çekim yapıp ardından Full HD’ye ölçeklendiriyor. “Olaylar hızlı akıyorsa genellikle ağır çekime geçiyorum.”
Britanya’nın en başarılı vlogger’larından biri olarak Stefan film çekenlere ne öneriyor? “Ne yapmaya çalıştığınızı iyi belirlemeniz gerekiyor, ve ona bir sanat biçimi gibi yaklaşmalısınız.”
“Sesi mutlaka doğru kaydedin. Bir Zoom H6 portatif kaydedici taşıyorum ve yaka mikrofonları kullanıyorum.”
Stefan sözlerini profesyonel bir kameranın gerekmediğini, ama Canon PowerShot G7 X Mark II gibi açılıp kapanan ekranı tavsiye ettiğini söyleyerek tamamladı: “Kameraya rahatça konuşun. En önemlisi, gerçeği dürüstçe yansıtın.”
Adam Duckworth
Fotoğraflar: © The Michalaks