Savaşların çatışmaların işgallerin medya aracılığıyla normalleştiği ve kanıksandığı yüksek teknoloji çağında tüm dünya tüm dünyayı medya aracılığıyla izlemektedir. 1990 yılında tüm dünyaya canlı olarak yayınlanan Körfez Savaşı ve Fransa’daki terörist takibi ve teröristlerle çatışma geleneksel medya ve internetin insanlar üzerinde kurduğu sağlam egemenliği açıkça ortaya koymaktadır (Cereci, 2015: 29). Medya, şiddeti ve en mahrem eylemleri tüm dünyaya yayınlayabilecek kadar cüretkâr ve egemen araçlardır.
Homo Sapiens, ilk düşünebilen insanlar olarak temel tekniklerle basit aletler yaparak yaşamlarını sürdürmeye çalışmıştır. Öncelikli kaygıları karınlarını doyurmak olan Homo Sapiens, başlangıçta kesici ve delici aletler yaparak beslenme ihtiyaçlarını gidermiştir. Tarihte ilk teknikler, Homo Sapiens tarafından temel ihtiyaçları gidermek için geliştirilmiştir (Hall, 2012: 17). Beslenmenin ardından barınma, giyinme gibi gereksinimler için oyma, yontma, biçme, dokuma gibi teknikler geliştiren Homo Sapiens, bir yandan da sesleri dil dizgesine dönüştürerek uygarlığın yolunu açmıştır. Yaşanılan coğrafyaya ve iklime göre ihtiyaçlar da değiştiğinden, her bölgede kullanılan teknikler de farklı olmuştur (Rito vd., 2019: 7). Ancak her durumda insan, yaşamını sürdürmek ve sürekli daha rahat yaşamak için yeni teknikler geliştirmiş ve işlerini kolaylaştırmaya çalışmıştır.
Başlangıçta sesin etkisini fark eden insanlar, iletişim eylemleri için sesi kullanmışlar, ardından beden dili ve mimikleri dile dönüştürmüşlerdir. Sesler, jestler ve mimikler uzun bir süre, iletişim eylemlerinde medyum rolü oynamıştır (Bauersfeld, 2012: 13). Seslerin düzenlenmesiyle dil, teknik olarak bir dizgeye dönüşmüş, iletişim süreçleriyle gelişen bilgi ve düşünce alışverişi, insanları yerleşik yaşama taşımıştır. Yerleşik yaşamın başlayıp tarımın temel uğraş olduğu Neolitik Devrim, insanın, dünyanın ve tarihin akışını değiştiren dönemeç olmuştur. İnsanlar yerleşik yaşamda, kara sabandan kerpiç yapımına, kaldıraçtan bocurgata kadar değişik mekanik teknikler geliştirmiştir. Bu süreçte, iletişim süreçlerinin en etkili medyumu olan yazı bulunmuştur (Alte Geschichte, 2020: 25). Yazı, mükemmel bir iletişim aracı ve tekniği olarak, pek çok değişim ve gelişimle siber teknolojinin egemen olduğu hipermodern çağlara kadar etkin olarak kullanılmıştır.
On binlerce yıl süren avcılık ve toplayıcılık döneminde çok fazla tekniğe ihtiyaç duymayan insanlar, temel ihtiyaçlarını gideren teknik ve aletlerle yetinmiştir. Bu süreçte, bilim yalnızca doğa olaylarını incelemekten, sanat ise mağara duvarlarına ve kayalara yapılan çizim ve kabartmalardan ibaret kalmıştır (Wolfram, 2018: 79). Doğası gereği ilk insanlardan başlayan sahip olma, egemen olma, geleceğini güvence altına alma gibi duygular, tekniğin gelişimini de etkilemiştir. Özellikle varlığını hissettirme, kendini saydırma, baskın olma gibi dürtüler, bir yerde izini bırakmaktan taşlara piktogramlar kazıma tekniğine kadar değişik tekniklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur (Fahrenberg, 2008: 20). Bir yandan id ve ego, diğer yandan insanın ussal merakı, yaşamın ve evrenin keşfi için araştırmalara yol açmış; basit mekanik tekniklerin gelişmesi sağlanmıştır.
Zamanı hesaplama, hububatı öğütme, döner diskler ve tekerlekle birlikte taşıma teknikleri, metali eritme ve şekillendirme teknikleri, kâğıt ve kalem yapım teknikleri, primitif basım teknikleri, gökyüzünü izleme teknikleri, bir yandan insan aklının parıltılı yansımalarını ortaya koyarken, bir yandan da modern iletişim için altyapıyı oluşturmuştur (Ropohl, 2009: 36). Buharlı makineler, elektrik gibi buluşların ardından tüm dünyada ulaşım ve iletişim hızlanmıştır. Sanayi Devrimi, tarihte bir başka dönemeç olmuş, kırsal yaşamı dönüşerek kentlere yerleşmiştir. Elektrik temeli üzerinde gelişen telgraf, telefon gibi teknikler iletişimin en yaygın araçları olmuştur (Weider, 2012: 98). Her yeni teknik, bir sonraki için fiziksel ve düşünsel temel oluşturmuştur.
Etkili bir iletişim aracı olan fotoğraf tekniği, pratik kodlar dizgesi Mors alfabesi, daktilonun bulunuşu, insanları birbirine yaklaştıran telefon, fonograf gibi teknikler, gramofon, fotoğraf makinesi, sinema makinesi, elektromanyetik dalgaların keşfi, radyo dalgalarıyla yapılan radyo yayını, ses kayıt tekniği gibi gelişmeler, insanlık tarihinde her biri ayrı bir devrim olarak yerini almıştır (Dahlhaus, 2017: 52). 17. Yüzyılda ilk gazeteler ve 20. Yüzyıl başlarında ilk radyo yayınıyla birlikte kitle iletişim araçları insanların yaşamına girmiş, dünya medya ile yaşamaya alışmıştır.
Gazete, dergi, radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçları, Marshall McLuhan’ın deyimiyle dünyayı küçük bir köye dönüştürürken, 1950’lerde geliştirilen internet, dünyayı başka bir evrene taşımıştır. Bilgiye erişim, paylaşım, haberleşme gibi eylemler internetle birlikte kolaylaşmış, günlük rutinlere dönüşmüştür (Till ve Niederkrotenthaler, 2019: 11). İnternetin en görkemli ürünü olan sosyal medya, hipermoden çağın en yaygın iletişim aracı olurken, hipermodern felsefenin de ilkelerini yaymıştır. Yeni dünya, yeni medyadan yansıyan iletiler ve biçemlerle şekillenmiş, geleceğe siber bir tasarım hazırlamıştır. Homo Sapiens’in ilkel tekniklerle yaptığı ilkel aletlerle başlayan insan yaşamı, yüzbinlerce yıl sonra, insanın sınırları zorlayan aklıyla, evreni kuşatan düzeye ulaşmıştır.
İnsanlar arasında seslerle başlayan medya hareketleri bilgiye düşünceye ve teknik gelişmelere bağlı olarak siber teknoloji temelindeki medyaya kadar gelmiştir. İnsanlar sesi de medyum olarak kullanmış ve iletilerini aktarmış, hipermodern çağda siber olanaklarla iletilerini aktarmaktadır. Dünya hem fiziksel hem düşünsel olarak değişmiştir. Ancak yüz binlerce yıldır insanın medya kullanarak ileti alma ve verme eylemi değişmemiştir.
Kaynaklar
- Alte Geschichte (2020). Leitfaden für die Einführungsseminare zur Alten Geschichte. Köln: Universität zu Köln Historisches Institut Abteilung Alte Geschichte.
- Bauersfeld, S. (2012). Kommunikation und Körpersprache Möglichkeiten der Kommunikation von Menschen mit schwerer Behinderung-Der Körper als Kommunikationsmedium. Kommunikation bei Menschen mit schweren und mehrfachen Behinderungen. Stutgart: Landesverband für Menschen mit Körper- und Mehrhinderung Baden-Württembergfachbe.
- Cereci, S. (2015). Televizyonun Kültürel Dönüşümü: Canlı Şiddet Yayınları. International Journal of Social Science, 32: 13-23.
- Dahlhaus, D. (2017). Technischer Fortschritt und sozialer Wandel. Entwicklung des Rechts - Entwicklung durch Recht. Rescriptum, 1: 47-53.
- Fahrenberg, J. (2008). Die Wissenschaftskonzeption der Psychologie bei Kant und Wundt. Philosophie der Psychologie, 10: 1-24.
- Hall, W. P. (2012). Evolutionary Origins of Homo sapiens. Application Holy Wars or a New Reformation - A Fugue on the Theory of Knowledge, Individuals Forming Societies and Socio-Technical Organizations, Ed. William P. Hall, s. 1-53.
- Rito, T. ve Vieira, D. ve Silva, M. ve Conde-Sousa, E. ve Pereira, L. ve Mellars, P. ve Richards, M. B. ve Soares, P. (2019). A Dispersal of Homo Sapiens from Southern to Eastern Africa Immediately Preceded the out-of-Africa Migration. Scientific Reports, 9 (1): 1-9.
- Ropohl, G. (2009). Allgemeine Technologie Eine Systemtheorie der Technik. Karlsruhe: Universitätsverlag Karlsruhe.
- Till, B. ve Niederkrotenthaler, T. (2019). Medien und Suizid: der aktuelle Forschungsstand zum Werther- und Papageno-Effekt – eine Übersichtsarbeit Media and suicide: current state of research on Werther and Papageno effect—a literature review. Psychotherapie Forum, 23 (1): 1-19.
- Weider, M. (2012). Bilder, Innovation und Elektrizität – was Wasserstoff aus der Geschichte der Elektrifizierung lernen kann. Braunschweig: Institut für Transportation Design/Hochschule für Bildende Künste Braunschweig.
- Wolfram, G. (2018). Die Kunst, für sich selbst zu sprechen. Frankfurt am Main: Druck- und Verlagshaus Zarbock GmbH & Co. KG.