Sony, 2014’te piyasaya çıkardığı; objektifi değiştirilebilir, büyük sensörlü ve kompakt “Film Style” (FS) serisi FS7 ve devamında satışa sunduğu FS5 ile elde ettiği başarıdan sonra çıtayı “Full Frame” sensörlü yeni bir kamera serisi ile yükseltti. FX9 model isimli ilk modeli ile 2019’da tanıştığımız FX serisi, sırasıyla FX6 ve FX3 ile çeşitlendi ve belki de çeşitlenmeye devam edecek. Geçtiğimiz Kasım ayında duyurulan FX6 artık ülkemizde de kullanıcıların ilgisine sunuldu. Türk Hava Yolları için Gelibolu sahnelerini çektiğim bir reklam filminde çok merak ettiğim FX6’yı deneyimleme şansına eriştim. Bu deneyimlerim ışığında, hem kameranın öne çıkan özelliklerini hem de kullanımı ile ilgili yorumlarımı sizlere aktarmaya çalışacağım.
FX6 full frame ebatlarında (35.7 x 18.8mm) bir sensöre sahip. Sensörü FX9’un sensörü ile aslında aynı sensör değil. FX9, 6K çözünürlüğündeki sensörü sayesinde yakaladığı görüntüyü “downsampling” metodu ile düşürerek, 4K çözünürlüğünde görüntü üretebiliyor. FX6 ise, 4K olan sensörü (efektif 10.2 megapiksel) ile yine 4K çözünürlüğünde görüntüler kaydedebiliyor. Sensör, menüdeki bir ayar ile, istenirse Super35 sensör boyutlarında tarama yapabilecek şekilde ayarlanabiliyor. Böylece, sahip olduğunuz Super35 objektifleri, çarpan faktörü olmadan kullanabilir ya da Full Frame objektifiniz ile çarpan faktörünün etkisiyle daha tele bir odak mesafesi elde etme imkanı sunuyor. Tabi Super35 modun sadece HD çözünürlükte kullanılabildiğini de belirtmem gerekiyor. Kamera, düşük base ISO değeri olan 800’de, 15+ stop’luk bir dinamik aralık sunuyor. Yaptığım denemelerde, bu dinamik aralığa yakın değerler gördüğümü söyleyebilirim. Düşük base ISO’nun yanı sıra bir de yüksek base olan ISO12800 de bulunuyor. Bunu, FX9’da olan “Dual ISO” ile karıştırmamak gerekiyor. Zira FX6 “Dual ISO” yani iki farklı temel ISO değeri ile çalışabilen bir kamera değil. Aydınlık ortamlarda, maksimum dinamik aralık elde edebileceğiniz ISO 800; karanlık ortamlarda ise minimum sinyal gürültü oranı ile çalışabileceğiniz yüksek base ISO değeri olan 12800 ile çalışabiliniyor. Tabii bu değerler ve geniş dinamik aralığa, Cine EI modu yani S-log3 gamma eğrisi ile erişebiliyorsunuz. Kamera dahili olarak 4:2:2 renk örneklemesi ve 10bit derinliğinde görüntü kaydedebiliyor. Desteklenen harici bir kayıtçı kameranın üzerindeki SDI çıkışından bağlandığında 16bit RAW görüntü kaydı yapılabiliyor. Bu esnada da dahili olarak XAVC-I kodeğinde görüntü kaydedilebilir. Ayrı bir genişletme ünitesine ihtiyaç olmadan RAW çıkış verebiliyor olması ise büyük bir avantaj.
Yüksek kare hızlarına erişilebilirlik olarak FX6, boyutlarına göre son derece iddialı. Kamera 4K DCI çözünürlüğünde 60 kareye kadar, UHD çözünürlüğünde de saniyede 120 kareye çıkabiliyor. Full HD çözünürlüğünde ise saniyede 240 kareye ulaşabiliyor ancak saniyede 150 kareden sonra, etkin piksel sayısının 1420x802’ye düştüğünü de belirtmek gerek.
Elektronik değişken dahili ND filtre, Sony’nin son yıllarda çıkardığı birçok profesyonel video kamerasına eklediği bir özellik ve FX6’da da aynı dahili ND filtre sistemi mevcut. Bu son derece pratik ve etkili çalışan ND filtre ile ister alışılagelmiş ve değerlerini kendimiz belirlediğimiz kademeli ND filtreleri kullanabilmek olsun, ister otomatik olarak da kullanılan değişken ND filtre olsun, ikisinden birini tercih edilebilirsiniz. Her iki sistemde de ND filtre devreye alındığında, sensör ile objektif arasına değişken bir ND filtre giriyor ve sonrasında ND değerleri elektronik olarak değişiyor. Alan derinliği gibi, görüntü ve anlatım üzerinde son derece güçlü olan bir etkiyi kolaylıkla kontrol edebildiğimiz bu sistem, ek maliyetli ve hantal matte box’lara pratik bir alternatif olarak tercih edilebilir. Özellikle, kamera bir gimbal ya da insansız hava aracına monte edildiğinde ve ek bir matte box ya da harici filtre takabileceğimiz bir kurulum imkanımız da yoksa, dahili ND filtreler tam bir kurtarıcı olabiliyor.
Kameranın öne çıkan bazı teknik özelliklerine kısaca değindikten sonra, sette kullanımını etkileyen, tasarımsal ve pratik özellikleri üzerine yorumlarımı paylaşmak istiyorum. FX6’nın gövdesinin, kutusundan çıkartıp incelemeye başladığımda, fotoğraflarında algıladığımdan çok daha küçük ve son derece hafif (sadece 890 gram) olması hemen dikkatimi çekti. Ufak boyutlarına rağmen, üzerindeki bütün ayarlar ve düğmeler son derece erişilebilir ve olması gerektiği boyutlarda tasarlanmış. Kamera ile birlikte, üzerine mikrofon ve LCD monitörünün de takılabileceği bir tutacak, ayrıca bir de elcik veriliyor. Hem tutacağın hem de elciğin tasarımı geliştirilmiş ve son derece kullanışlı hale getirilmiş. Ayrıca, önceki bazı modellerde eleştiri konusu olan, LCD ekranın bağlantı tasarımları, sanırım Sony’nin şu ana kadarki en iyi ve sağlamlarından biri. LCD ekran, istenirse gövdenin üzerine yer alan birden fazla vida yuvasına da direkt olarak takılabiliyor. Böylece, daha ufak boyutlarda bir kurulum ile çalışılmak gerekirse ve aynı zamanda LCD ekrana da ihtiyaç varsa, pratik bir şekilde gövdeye bağlanmış oluyor. Aynı vida yuvaları, çeşitli kurulumlar ve “rigging” için de kullanılabiliyor.
Gövde üzerinde TC in/out, HDMI ve SDI (12G,6G,3G) giriş çıkışları bulunuyor. TC in/out’un gövdeye entegre olması, bir ses operatörü ile çalışırken ve kablosuz timecode eşleyici bağlanması gerektiğinde büyük bir kolaylık sağlıyor. FS7 ve FS7 mk2’de TC in/out‘un ancak harici genişletme ünitesi takılıyken kullanılabilir olması bence bir dezavantajdı. Kamerayı açtığınız anda, iki saniyeden daha kısa bir sürede kayda girebiliyor. Bu da belgesel ya da haber gibi hızla gelişebilecek sahne ya da anları yakalayabilmek için büyük bir avantaj. Kameranın gövdesinin sağ tarafında büyük bir havalandırma ızgarası var. Genel kaide olarak, havalandırma unsurları ne kadar fazlaysa, işlemci gücü de aynı oranda yüksek oluyor. FX6, full frame sensörü ile, bu kadar yüksek görüntü kalitesi ve kare hızlarına çıkabilmesini bu havalandırma tasarımına da borçlu. Havalandırma fanı da gayet sessiz çalışıyor denebilir. FX6’nın E-mount bayoneti ise standart. FX9’daki gibi kilitli bir bayonet yok. Bu da lens takıp sökerken lensi fiziksel olarak çevirmeniz ve daha ağır lensleri kullanabilmek için de bir destek kullanmanız gerektiği anlamına geliyor.
Kamerada dahili Wi-Fi bulunuyor. Böylece, iOS ya da Android mobil cihazınıza kurabileceğiniz Content Browser Mobile uygulaması ile kameraya bağlanıp, kablosuz olarak kameranın birçok kontrolüne müdahale edebilir, kayda girip çıkabilir ve bir saniye civarı bir gecikme ile de görüntüsünü görebilirsiniz. Ayrıca istenirse, kamerayı bir yerel ağa bağlayarak, proxy kayıtlarını bir başka ağa kolayca gönderebilirsiniz.
FX6’da dikkatimi çeken bir diğer özellik, menüdeki kart formatlama seçeneklerindeki “full format” ve “quick format” ayrımı oldu. Full formatta kart içeriğindeki her şey tamamen siliniyor ancak quick formatta sadece veri tabanı siliniyor ve yeni görüntü kaydı kart üzerindeki boş alanlara yapılıyor, boş yer yoksa da mevcut verilerin üzerine yazılıyor. Daha sağlıklı ve performanslı olanı full format yapmak ancak full format ile formatlanan bir karttaki görüntüler, bir kullanıcı hatası yapılması durumunda, veri kurtarma yöntemleri ile geri getirilemiyor. Quick formatta ise bu olasılık çok daha yüksek. Ayrıca quick format, full format’a göre çok daha kısa sürede tamamlanan bir işlem.
FX6 kesinlikle başarılı, çok konuşulacak ve haliyle de çok satılacak bir model olacak. Kameranın geçtiğimiz aylarda Netflix işlerinde kullanımına da onay verilmesi ile kullanım alanı genişledi. Ancak temel olarak bu kamera; belgesel ve kurumsal filmler, düşük bütçeli sinema filmleri, kısa filmler ve düşük alan derinliğine ihtiyaç duyulan etkinlik çekimleri için ideal. Ayrıca, son derece hafif ve küçük gövdesi nedeniyle gimbal ve insansız hava araçlarında da kullanılabilir. Hızlı çalışan ve yüz tanıma özelliği de olan otomatik netleme, aktif olarak sette deneyimlemesem de LCD ekrana eklenen dokunmatik özelliği ve meta veri destekli görüntü stabilizasyonu gibi pratik özellikleri ile de birçok kullanıcı tarafından keyifle kullanılacaktır. Üst modeli olan FX9’un ve Alpha serisi fotoğraf makinesi a7s III’ün video özelliklerinin bir karışımı olan FX6, kullanıcıların birçok ihtiyacını tek bir çatı altında toplayarak, kompakt gövde ve hafiflik gibi önemli tercih sebepleri ile birlikte sınıfındaki diğer rakip modeller arasından kolaylıkla sıyrılacak gibi görünüyor. Benim de teknik olarak uygun olan projelerim için kullanmak üzere, uzunca bir süre boyunca tercih edeceğim ilk kameralardan biri olacak gibi görünüyor.