Marvel Cinematic Universe’deki son film olan “Black Panther: Wakanda Forever”ın gösterime girdiği hafta sonu epey ses getirdi. Ryan Coogler tarafından yönetilen ve Autumn Durald Arkapaw tarafından çekilen bu film, Wakanda’nın maceralarındaki bir sonraki öyküyü anlatıyor, kahramanları Kral T’Challa’nın ölümünün yasını tutuyor ve ülkelerini işgal eden dünya güçlerinden korumak için savaşıyorlar.

Film, tam kare (full-frame) kapsamı için genişletilmiş Panavision T-Serisi lensler takılan VENICE kamera ile çekildi. Film, tüm zamanların en büyük gösterimlerinden biriyle açıldı ve o hafta sonunda 180 milyon dolardan fazla ve dünya çapında 330 milyon dolardan fazla hâsılat elde etti. Eleştirmenler, “duygusal etkilerinin tüm Marvel filmlerinden daha derine indiğini” söylüyorlar. 

Blonde

Ödül sezonuna yaklaşırken övgü dolu eleştiriler alan bir başka film de “Blonde”. Andrew Dominik’in yönettiği ve Chayse Irvin tarafından çekilen “Blonde”, Marilyn Monroe’nun hayatını cesurca yeniden canlandırarak, onun kamusal ve özel benlikleri arasındaki ayrımı keşfediyor.

Variety’nin kısa bir süre önce anlattığına göre, “Blonde” ekibi “The Seven Year Itch” ve “Some Like It Hot” gibi klasiklerden ikonik görüntüleri yeniden yaratabildiğinden, Marilyn Monroe’ya fiziksel dönüşüm şüphesiz filmin öne çıkan özelliklerinden biri. Ama bunu sağlayan sadece aktris Ana de Armas’ın fiziksel dönüşümü değil, aynı zamanda kamera arkasındaki çalışmaydı. Irvin, Monroe’nun 1950’lerdeki ikonik görünüşünü şaşırtıcı bir şekilde yeniden yarattı ve filmin renkli kısımlarını o döneme ait bir film kamerasıyla çekmek yerine, modern bir dijital sinema kamerası olan Sony VENICE kullanarak çekim yapmayı seçti.

The English

“The English”, Netflix gibi diğer akış platformlarına karşı sürekli rakip haline gelen bir yayıncı olan Prime Video’da gösterime giren en son dizilere katılıyor. Bu güzel ama yürek burkan Western mini dizisi, kimlik ve intikamın ana temalarını alarak ırk, güç ve aşk üzerine benzersiz ilgi uyandıran bir mesel anlatıyor.

“The English” mini dizisi, Hugo Blick tarafından yönetildi ve Arnau Valls Colomer tarafından Panavision anamorfik lenslerle ve VENICE kamera ile çekildi. Dizi, büyüleyici görünümüyle manşetlere çıkıyor. Aslında, The Guardian gazetesinde şöyle bahsedildi, “Eski Batı’nın bu acımasız, güzel hikâyesi, tamamen kara mizah, elit düzeyde oyunculuk ve muhteşem, uzun süren geniş açılı çekimlerden oluşuyor.”

SonyCine geçtiğimiz günlerde, dizinin İspanya’da çekildiğini paylaşan ve dizinin görünümü ve VENICE ile olan deneyimi hakkında bilgi veren Colomer ile bir araya geldi.

Colomer şunları söyledi: “‘The English dizisinde klasik bir teknikolor western’in çağdaş bir versiyonunu yapmaya çalıştık. Sony VENICE’in yüksek dinamik aralığı, teknikolor görünümümüzü hayata geçirmek için mükemmel renk ayrımını korumamıza olanak sağladı.” Sonuç olarak, büyüleyici renkler ve güzel bir kombinasyon elde edildi. “The English” şimdi Prime Video’da kesintisiz akış (stream) olarak izlenebilir.