Blackmagic Design, yönetmen Hiroshi Okuyama'nın "Günışığım" ismindeki son filminin, Blackmagic Pocket Cinema Camera 4K dijital film kameralarıyla çekildiğini ve DaVinci Resolve Studio kurgu, renk derecelendirme, görsel efekt (VFX) ve ses post prodüksiyon yazılımı ile birlikte DaVinci Resolve Advanced Panel kullanılarak derecelendirildiğini duyurdu. Film, resmi olarak 77. Cannes Film Festivali'nde “Belirli Bir Bakış” bölümüne seçildi.

“Günışığım”, karın yağmaya başlamasından erimesine kadar geçen kış boyunca bir erkek çocuğun gelişimini anlatıyor. Karlı bir kasabada geçen bu hikâye; buz hokeyi öğrenmekte zorluk çeken ve biraz kekeme bir erkek çocuk olan Takuya, artistik buz pateni öğrenen bir kız olan Sakura ve eski bir artistik buz patenci ve Sakura'nın antrenörü olan Arakawa'nın bakış açılarından anlatılıyor. Okuyama filmde yönetmen, görüntü yönetmeni, senarist ve kurgu uzmanı görevlerini üstlenirken, derecelendirme IMAGICA Entertainment Media Service'den Renk Uzmanı Saki Yokoyama tarafından yapıldı.

Okuyama şunları söyledi: “Çocukken yedi yıl boyunca artistik buz pateni öğrendim ve bu deneyimden esinlenerek bir film yapmak istedim. Ancak, Humbert Humbert'in filme de adını veren 'Boku-no-Ohisama (My Sunshine)' şarkısını keşfettikten ve daha önce bir belgesel projesinde birlikte çalıştığım Sosuke Ikematsu'nun oynamasına karar verdikten sonra, senaryoda önemli ölçüde değişiklikler yaptım. Hem bu şarkı hem de oyuncu hikayenin yeniden şekillenmesinde kilit rol oynadı.”

Filmin paten sahnelerinde Pocket Cinema Camera 4K kullanan ve oyuncularla birlikte paten yapan Okuyama, bu konuda şunları belirtti: “İlk başta, bir sabitleyiciye monte edilmiş başka bir kamerayla çekim yapmayı denemiştim ama çekim yapmak zordu. Kamera bir kızak üzerindeyken de çekim yapmayı denedik ama oyuncuların hareketlerine yetişemedi. En sonunda, sabitleyici ve Pocket Cinema Camera 4K kombinasyonu ve benim patenle kayarken çekim yapmam en iyi sonucu verdi.”

Okuyama şunları ekledi: “Blackmagic Design kameralara zaten aşinaydım, öğrencilik yıllarımda ilk nesil Pocket Cinema Camera'yı ve bir önceki filmim 'JESUS' için Micro Cinema Camera'yı kullanmıştım. En zorlu tarafı netlemekti. Kamera 360 derecelik bir görüntü yakaladığından, netliği uzaktan ayarlamak için kablosuz teknoloji kullanmamız gerekiyordu. Kamera ile oyuncu arasındaki mesafeyi görerek ölçmeden sadece monitöre bakarak netliği ayarlamak, ancak son derece kalifiye bir ekiple yapılabilecek bir şeydi.”

Okuyama sözlerine şöyle devam etti: “Filmin sinematik bir görünüme sahip olmasını istediğimden, bu filmi 16mm negatif filmle çekmek fikrini değerlendirdik. Ne var ki uzun çekimler yapmayı seven biriyim. Paten sahnelerini çekerken ekibin kadraj dışında kalması gerekiyordu, dolayısıyla kimse beni durdurmadığı için kamerayı 30 dakikadan fazla kayıtta tuttum. Pocket Cinema Camera 4K hafifti, onunla çekim yapmak kolaydı ve diğer kameraların çekimleriyle iyi uyum sağlayarak hedeflediğim film görünümünü elde etmemi sağladı.”

Hikayede açıkça belirtilmese de film 2001 yılı civarlarında geçiyor. O dönemin havasını vermek için post prodüksiyonda DaVinci Resolve Studio kullanıldı. Okuyama şunları belirtti: “Günümüzden biraz daha eski bir tarihte geçtiği için görüntülere gren ekledik ve biraz bulanıklık uyguladık. Ayrıca sette filtreler de kullandık. Renk uzmanı Yokoyama, görüntülerdeki parlaklıkların yumuşaklığını daha da vurguladı.”

Yokoyama bu konuda şunları belirtti: “Okuyama'nın yarattığı gren dokusunu kullandım ve Resolve'de görüntünün üzerine bindirdim. Yönetmen istediği görünüme dair net bir vizyona sahipti ve bu vizyon filme uyuyordu; ben de bu temel görünüm üzerinden yola çıktım ve onu geliştirdim. Bu film, sinemada gösterime gireceği için derecelendirmeyi büyük ekranda yaptım. Büyük ekrandaki izlenim, monitörde gördüğünüzden farklıdır, bu yüzden kaliteyi artırmak için bu yönleri düzelttim.”

Yokoyama sözlerini şöyle tamamladı: “En akılda kalıcı sahne göl kenarındaki sahne. Farklı zaman dilimleri tek sahnede bir araya gelmiş ve bir renk uzmanı olarak, haliyle her bölümü dengelemek istiyorsunuz. Başlangıçta, ben de aynı şekilde düşünmüştüm ama Okuyama ile konuştuktan sonra, sahnenin güzelliğinin tekdüzelikten yoksun olmasında yattığını fark ettim. Sahne, her ana özgü değişen tonları ve parlaklığı güzel bir şekilde yakalıyordu. Her bir bölümün renklerini oluşturmak için Okuyama ile birlikte çalıştım ve ortaya çok zengin bir sahne çıktı.”

Blackmagic Design ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi için 0212 222 45 02 numaralı telefondan MediaCast’i arayabilirsiniz.