Yüksek dinamik aralığın avantajlarının mevcut görüntü yapım ve dağıtımıyla bütünleştirilmesi
Kaynak: AJA
Yapım ve Dağıtım
Teknoloji öncelikle daha iyi piksel üretmeyi hedefliyor. Aslında çoğu televizyonun HDR ve WCG’nin avantajlarından yararlanacak yetenekte olmadığı bu ilk günlerde HDR, WCG içerik üretmek diğer önemli nokta. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde piyasa araştırma kuruluşu Statista’ya göre 60 milyon 4K UHDTV satıldı. Ancak IHS Markit’in tahminine göre sadece 12,2 milyonu HDR yetenekli.
Washington Post’un tahminine göre ABD’de bugün kullanımda olan 338 milyon eski televizyon düşünüldüğünde, öngörülebilir gelecekte karma yapım ve dağıtım ortamının yer alacağı açıkça görülüyor.
Denklemin dağıtım tarafında HLG yayıncılara HLG kod çözücülü yeni televizyonları izleyenlere HDR içerik dağıtırken, aynı sinyalle eski SDR televizyonları olan izleyicilere hizmet vermeye devam etmenin bir yolunu sunuyor. Diğer bir yaklaşım, içeriği aynı anda ayrı kanallarda veya isteğe bağlı içerik (VoD) şeklinde HDR ve SDR olarak yayınlamak. Örneğin Netflix HDR içeriklerin HDR10 ve Dolby Vision formatlarında akışını gerçekleştirirken, isteğe bağlı akış için SDR katalogunu sürdürüyor. Benzer şekilde Samsung ve Amazon Aralık 2017’de HDR10+ kullanarak yüz civarı televizyon programının akışına başlamanın yanı sıra müşterilerine SDR sürümlerini de sunmaya devam ediyor.
Televizyon yapımcılığında yapımcılar öngörülebilir gelecekte kendilerini karma SDR-HDR ekosisteminde çalışırken bulacaklar, çünkü ekonomi ve amortisman süreçleri eski kameralarını, yapım masalarını ve diğer aygıtlarını mümkün olduğunca fazla kullanmalarını zorunlu kılıyor. Sonuç olarak yapımlarının kendine özgü durumlarına göre SDR’yi HDR’ye, bir HDR çeşidini diğerine, ve HDR’yi SDR’ye çevirmeleri gerekecek.
Örneğin bir canlı yapım iş akışında farz etmesi en kolayı, kurulu ve çalışan bir 1080i HD, Rec. 709 renkli görüntü yapım iş akışının çıkışını HDR formatında açık yayın, uydu ve kablo TV dağıtımı için çevirmektir.
Diğer bir HDR çevrim senaryosu, UHD orijinal HDR içerik üretmek istenen yapımlar olması. Örneğin bir yapımcı bir yapım anahtarlama masasının bir programda HLG ve PQ arasında geçiş yapmasını isteyebilir. Bu durum tüm kamera girişlerinin HDR olmalarını gerektirir. Kullanılacak kameraların birçoğu orijinal bir 4K HDR sinyal çıkışı verirken, diğerleri büyük olasılıkla böyle yapmayacaktır. Bu durumda bu SDR kaynakların yapım anahtarlama masasına girmeden önce UHD’ye çevrilip yükseltilmeleri ve renk hacminin (renk gamı + dinamik/aydınlatma gücü aralığı) SDR’den HDR’ye çevrilmesi gerekiyor.
Benzer bir senaryo, grafik sistemleri, hızlı tekrar oynatma sistemleri, görüntü sunucuları gibi çeşitli SDR sinyal kaynaklarının olduğu, karmaşık yapımlar içeriyor. Bu senaryodaki kaynakların yapım anahtarlama masasında gitmeden önce HDR’ye çevrilmeleri gerekiyor.
Sinyal çevrimi gerektiren başka birçok yapım varsayımı mevcut. Ancak bugün her birinin ayrıntılarını anlamak, muhtemelen HDR içerik talebi artarken bu içeriklerin yapımında kullanılan teknolojinin uzunca bir süre karma SDR ve orijinal HDR cihazların bir karışımı olacağını kavramaktan daha az önemli.
Televizyon, izleyicilerin giderek daha fazla bekleyecekleri, daha iyi pikseller sunma yolunda büyük bir yolculuğa çıktı. ABI Research araştırma şirketine göre beş yıldan kısa sürede tüketicilere yıllık HDR yetenekli televizyon satışları 245 milyona tırmanacak.
HDR içeriğe olan talebi görmezden gelen program yapımcıları ve ticari kuruluşlar kendilerini riske atıyorlar. Kendilerine bugün pikselleri daha iyi diye diğerleri arasında öne çıkmanın mı, yoksa kalitesiz piksellerinin bir HDR/WCG içerik okyanusuyla kuşatılacağı uzak olmayan bir gelecekte öne çıkmayı mı tercih edeceklerini sormaları gerekiyor. Her iki durumda da izleyiciler farkı göreceklerdir.
Yüksek dinamik aralık ve geniş renk gamı, daha iyi pikseller yaratmanın iki temel direği. İkisi birlikte insanın görüş sistemine üst düzeyde hitap ederek daha hoş görüntüler üretiyor.
İçinde bulunduğumuz başlangıç döneminde bile daha iyi pikseller üretme yolunda yürümeyi seçen yapımcılar bunu güvenle gerçekleştirebilecekler. Bugün HDR ile WCG kullanmanın, iki ayrı yapım iş akışının karmaşıklık ve pahalılığını gerektirmeyeceğinden emin olabilecekler. Aynı ölçüde önemli olarak, böyle yapmakla içeriklerini tüketicilerin ve televizyonlarının gitmekte olduğu tarafa yönlendirecekler. Daha iyi pikseller mümkün. Bunlardan yapımda en iyi şekilde yararlanmayı planlamak elimizde.
AJA, Ki Pro Ultra Plus’a HDR oynatma desteği ekledi
Apple ProRes iş akışları için dört kanallı bir kaydedici/tek kanallı oynatıcı; ya da 4K, Ultra HD, 2K, HD Apple ProRes veya Avid DNxHD MXR iş akışları için tek kanallı bir kaydedici/oynatıcı olan Ki Pro Ultra Plus, artık hem HLG hem de HDR10 olmak üzere HDR destekli.
Ki Pro Ultra Plus, v2.0 aygıt yazılımı ile güncellendiğinde 4K, Ultra HD, HD HDR – HDMI v2.0 uyumlu görüntüler oynatıyor. Bu güncelleme her HDMI v2.0b/CTA-861-G için HDR malzeme verisi üretilmesini sağlıyor, HDMI üzerinden HLG HDR iletimini destekliyor ve 60p’ye kadar 2K/HD için ProRes 4444 XQ kodlama ve oynatma yapıyor.
Taşınması ve bir aygıt rafına monte edilmesi kolay olan Ki Pro Ultra Plus, hem canlı yayın hem de post prodüksiyon iş akışlarına aynı derecede uygun, çok kanallı kayıt ve oynatım çözümleri sunuyor.
Ki Pro Ultra Plus canlı iş akışları için her aygıt başına dört adede kadar HD kamerasını kaydederek, çok kameralı yapımları kolaylaştırıyor. Çok kanallı modda her kanal üzerinde ayrı bir profil ayarı kullanılabiliyor. Örneğin bir kanal yüksek kaliteli tamamlama için yüksek çözünürlüklü Apple ProRes HQ kaydedebilirken, ikincisi Apple ProRes Proxy’ler kaydedebiliyor.
Ki Pro Ultra Plus bir giriş üzerinde sinyal kaybı tespit ettiği anda bir kanalın içerisine kullanışlı bir “Loss of Signal” renkli çubuk karesi ekleniyor. Sinyal kaybı giderildiğinde kanal kaynağı kaydetmeye devam ediyor. Bunun sonucu olarak tüm kanallar senkronize zaman kodlarını koruyarak, kurgu uzmanını post prodüksiyonda çok sayıda kanal üzerinde senkronizasyonu sağlamanın zorluğundan kurtarıyor.
Post prodüksiyonda Ki Pro Ultra Plus kayıtları çok kanallı bir kurgu sekansının içerisine aktarmayı kolaylaştırıyor. Kaydedilen her bir ayrı kanalın zaman kodu hassas bir doğrulukta olup, kolayca sürüklenip bir kurgunun içerisine bırakılıyor. Kliplere isim vermek kurgu uzmanının tercihinde, fakat Ki Pro Ultra Plus post prodüksiyonda varlıkların izini sürmeyi kolaylaştırmak için isimlerin sonuna 1, 2, 3, 4 şeklinde rakamlar ekliyor.
Devam edecek...