Miksaj ve Mastering
Miksaj ve mastering profesyonel prodüksiyonun iki temel bileşenleridir. Ev stüdyonuz mu var ve gitar, piyano veya bateri gibi kendi enstrümanlarınızı muhteşem bir parça yapmak için kaydetmek mi istiyorsunuz? Bu makale size, kendinize ait parçanızı üretmek için gerekli olan, miksaj ve mastering hakkındaki tüm bilgileri sunmaktadır!
İyi Miksaj ve Mastering niçin gereklidir?
Her şeyden önce, miksaj ve masteringin tam olarak ne anlama geldiğini açıklayarak başlayalım. İlk terim, miksaj; sesin çok sayıdaki katmanlarını nihai bir parça oluşturmak üzere bir araya getirme işlemi veya var olan bir parçayı müzik açısından düzenleme anlamına gelmektedir. İkinci terim, mastering, kompresyon, eşitleme, stereo güçlendirme ve başkaları gibi çok çeşitli farklı mastering elemanlarını kullanarak nihai parçanın optimize edilme işlemi anlamına gelmektedir.
Bu makalede, mastering konusunda biraz daha fazla zaman geçirecek ve kompresyon ve EQ gibi çeşitli mastering süreçlerini anlatacağız. Şimdi, müziğe meraklı bir arkadaşı örnek olarak ele alalım, evdeki stüdyosunda bir parçayı kaydediyor. Gitar, piyano ve bateriyi dijital kondenser USB mikrofonu sıralayıcı yazılımı Cubase’de farklı parçalar üzerinde kullanarak kaydediyor.
Basit bir şekilde parçaları üst üste koyduğunda ve şarkıyı çaldığımda ses, kesinlikle dinamik değildi ve düzdü. Şimdi yapabileceği şey miksaj. Örneğin gitarın belirli bir anda çok daha açık bir şekilde öne çıkmasını sağlamak üzere belirli bir noktada ses parçasının volümünü değiştirebilir. Bu, parçanın miksajı, sesin katmanlaştırılması ve volümün saptanması demektir. Aynı zamanda istenmeyen gürültüler ve tıklamalar miksaj aşamasında ortadan kaldırılırlar.
Şimdi, şarkı sound olarak çok daha iyi hale gelecektir, ancak halen yapılması gereken pek çok işlem bulunmaktadır. Şimdi sırada mastering vardır. Parçanın masteringi ile birlikte gerçekten de bir parçaya hayat verilebilir ve sese renk katılır. Bateriyi çok daha dinamik hale, gitarı az ya da çok keskin ses çıkartacak ve piyanoyu çok daha yumuşak bir hale getirebilirsiniz ve bas olmadığı takdirde piyanonun bas frekanslarını biraz daha yükseltmeyi isteyebilirsiniz.
Foto © Birol Berber - BiberSA Prodüksiyon
Compression and Compression Techniques (Kompresyon ve Teknikleri)
Muhtemelen çoğunuz halihazırda kompresyonun ne olduğunu biliyorsunuzdur. Ancak, çoğunuz muhtemelen bunu doğru olarak kullanmıyorsunuzdur. Sesin dinamik aralığının kompresyonu yaygın bir şeydir ve her bir modern müzik parçasında oldukça fazla kullanılmaktadır. Kompresyon, sesin kesilmemesini sağlamaktır: sesin desibel limitlerini aşmamasını sağlar ve böylelikle sesin en basit haliyle çok fazla yüksek olmamasını garantiler.
Şimdi, nasıl çalıştığı şöyle açıklanabilir: kaydedilen ses çok fazla yüksekse ve desibel limitlerini aşıyorsa kompresör sesin uç noktalarını alır ve limitler dahilinde kalmasını sağlayacak şekilde sıkıştırır ve bu nedenle çok yüksek olmamasını sağlar. Ancak, diğer taraftan bir parçanın en yumuşak taraflarını da alır ve frekansları yükseltir. Sonuç olarak, ortalama dalga formunda bir parçaya sahip olursunuz ve yumuşak kısımlar yükseltilmiştir ve yüksek sesli parçalar gerek frekans gerekse volüm olarak azaltılmıştır.
Kompresyon ile ilgili problem, bu günlerde pek çok insanın onunla nasıl çalışılacağını gerçekte bilmemesidir. Biri kompresörü basit bir şekilde parçanın üzerine yerleştirirse her şey volüm desibel limitlerinin dahilinde kalacaktır. Ancak, gerçekten de sesi kalınlaştıracaktır ve müziğin ruhunu ve dinamiklerini yok edecektir.
Örneğin, biri gitarda gerçekten de duygusal bir parça çalıyorsa ve sonra sonunda daha yüksek sesli bir kısmı varsa, kompresör, her şeyin ortak ortalama desibel seviyesinde olmasını sağlayacak şekilde ilk kısmı daha gürültülü hale getirecektir. Bu sesin içindeki hissi alıp götürecektir ve bu nedenle de kompresyonun azaltılması gerekmektedir. Modern müzikte, çok sayıda albümler oldukça gürültülüdür ve dinamik değillerdir: Buna Gürültü Savaşı denmektedir. Bu günlerde, sanki gittikçe daha çok kişi yapabildiklerince çok daha fazla desibelleri dinamik aralığın içinde koymaya çalışıyorlar gibi görünmektedir. Bu durum sıklıkla hissiz, dinamik olmayan parçaların ortaya çıkması ile sonuçlanmaktadır.
Foto © Birol Berber - BiberSA Prodüksiyon
Gerek fiziksel ve gerekse sanal kompresörler olarak çok sayıda farklı türlerde kompresörler bulunmaktadır. Sanal kompresörler bugünlerde gittikçe çok daha popüler hale gelmektedirler, çünkü çok daha esnektirler ve bir stüdyonun içindeki fiziksel alana ihtiyaçları bulunmamaktadır. Aynı zamanda çok daha hızlı olduklarından onlarla çalışmak çok daha dinamiktir. Farklı kompresörlerin farklı karakteristiklere sahip müzik seslerine ve farklı tınıları vardır. En ünlü kompresörlerin örnekleri, güçlü ses üreten VC 76 FET kompresör ve çok yumuşak ve sıcak bir ses üreten VC 2A Elektro optik kompresördür. Kompresör seçimi kişiseldir ve neyse ki günümüzde farklı amaçlara hizmet eden çok sayıda kompresör bulunmaktadır.
Artık, kompresör hakkında biraz bilgiye sahip oldunuz, şimdi de bazı kompresyon tekniklerine bir göz atalım. Gerçekte, tam burada, kompresyon teknikleri hakkında Audiotuts+ üzerinde bir oturum bulunmaktadır. Bu, inanılmaz kullanışlı oturum, parçanıza kompresyonu verimli bir şekilde nasıl ekleyeceğinize dair çok sayıda farklı teknikleri sunmaktadır. Ayrıca, kompresyonla ilgili çok daha fazla tecrübe edinmek üzere (e-) kitaplar ve diğer web siteleri gibi mümkün olduğunca çok kaynağı bulduğunuzdan emin olun.
Foto © Birol Berber - BiberSA Prodüksiyon
Equalization (Eşitleme)
Eşitleme, bir sesin özel frekanslarını yükseltmektir. Cubase’daki EQ ara yüzlerinin iki örneği şunlardır:
İlk görüntüde bir kaydırıcı kullanarak özel bir frekansı yükseltebilirsiniz. İkinci görüntüde tüm frekansların sanal bir betimlemesini elde ediyorsunuz. Artık, EQ anlamak çok daha kolay. Örneğin bas bateri ile bir parçayı kaydettiğinizde çok ince bir ses çıkmasını istemezsiniz ve içinde göreceli olarak çok daha fazla baz frekanslarının olmasını istersiniz. EQ ile bas frekanslarını yükseltebilirsiniz, çoğunlukla bas bateri için 100 ve 300 Hz arasında, böylelikle arzu ettiğiniz sesi elde edebilirsiniz. EQ size bir enstrüman için mükemmel olan sesi elde etmenize olanak sağlar ve çoğunlukla kayıt sırasında tüm enstrümanlar eşitlenirler.
İlave Efektler
Kompresyon ve eşitleme gibi iki en önemli konunun dışında, sizin parçanıza renk katacak ve sesten en iyi şekilde yararlanmanızı sağlayacak çok daha fazla efektler bulunmaktadır. Başlayabilmeniz için aşağıda bazı efektler bulunmaktadır.
Stereo Güçlendirmesi
Stereo güçlendirmesi oldukça basittir. Normal olarak, müzik veya ses iki veya daha fazla hoparlör aracılığı ile çalınır. Çoğu bilgisayar hoparlörleri ve tüm kulaklıkların hoparlörleri vardır ve bunlar stereodur. Stereo güçlendirici basit bir şekilde iki hoparlöre sesi dağıtır ve böylelikle tek bir taraftan daha fazla ses gelmez. Bu durum, insanların iki kulaklarının olması gibi parçaya doğal bir efekt verir.
5.1 surround ses için güçlendirmeye olanak sağlayan stereo güçlendiriciler de bulunmaktadır. Genişlik, gecikme ve renk gibi farklı ayarlarla oynayabilirsiniz.
Reverb (Derinlik)
Yankı basit bir şekilde ekodur. Bir ses parçasına yankı uyguladığınızda bir eko oluşur. Bu da çok daha gerçekçi bir ses elde edilmesi ile sonuçlanır. Özellikle sanal enstrümanlarla yapılmış olan test modelleri kapsamlı bir şekilde yankıyı kullanırlar, çünkü sanal bir enstrüman çoğunlukla oldukça kuru bir ses çıkartmaktadır.
Ancak, canlı kaydedilmiş parçalara da eko uygulanabilir. Bu, parçaya daha sıcak ve doğal bir his katacaktır, ancak gene de, bu makalede konuştuğumuz diğer konularda olduğu gibi eko ile nasıl çalışacağınızı gerçekten de bilmeniz ve çok fazla uygulamadığınızdan emin olmanız gerekmektedir. Diğer taraftan, farklı enstrümanların farklı eko zamanlarına ihtiyaçları bulunmaktadır.
Foto © Birol Berber - BiberSA Prodüksiyon
Additional Effects
Artık, şu anda tüm ilave efektler konusunda konuşmayacağım çünkü ÇOK FAZLA var. Belli başlıları, ses gidericiler, amplifikatörler (genellikle gitarlar için), akort cihazları ve diğerleri. Sadece yazılımın efekt listesinin üzerinden geçin ve parçanızı renklendirecek çok sayıda efekt olduğunu göreceksiniz.
Sonuç: Miksajın Masteringi
Son olarak miksaj ve masteringin özü konusunda konuşmak istiyorum. Kompozisyon, enstrümantasyon ve notasyon gibi müzik üretmenin özel bir konusudur. Müziği besteleme ve notaya dökme gibi miksaj ve mastering de yoğun bir bilgi ve tecrübe gerektirmektedir.
Her ne kadar elementleri yerleştirdikten sonra baştan itibaren bir parça kulağa oldukça doğru gelse de pek çok insan bu andan itibaren herhangi bir iyileştirme yapmama hatasına düşmektedir. Gerçekte, kompresyon, EQ, yankı ve ilave efektler gibi efektlerle yapabileceğiniz oldukça çok iyileştirmeler bulunmaktadır. Sadece, istediğiniz son sesi elde edinceye kadar parçayı üretmediğinizden emin olun.
Bu makaleyi okuduğunuz için teşekkür ederim ve gerçekten de miksaj ve mastering ile yaratıcı olmanız konusunda size ilham verdiğimizi umuyoruz.
Kaynak:
https://music.tutsplus.com/tutorials/a-basic-guide-to-mixing-and-mastering--audio-11038