Sony’nin PXW-FS7’den sonra çıkarttığı PXW-FS5’i Bari Baykal’dan dinleyelim: 
2016 yılında TRT için başladığımız Anıt Ağaçları belgeselini çekerken Sony’nin çeşitli kameralarını deneme şansım oldu. Sony PXW-FS5 şimdiye dek kullandığım en iyi handheld (elle serbest çekim) kamerası diyebilirim. Ergonomik yapısı, hafifliği ve üzerindeki grip’in neredeyse 360 derece dönebilmesi, bana hem yer çekimlerinde hem de farklı bir açı almam gerektiğinde inanılmaz bir avantaj sağlıyor. Malum, belgesel çekimlerinde hızlı olmak zorundasınız ve o arada makinenizi tripod’a yerleştirip kadrajlamaya pek vaktiniz olmuyor. FS5 ile ufak tefek titremeleri dert etmeye gerek yok; çünkü şimdi harika stabilizer plugin’leri internet ortamında mevcut.

S-Log2 – S-Log3:
Bu belgeselde kullandığım BİT değeri 10 bit 422, S-Log2 veya S-Log3 çekiyorum. S-Log3 genelde akşam çekimlerinde kullandığım bir Gamma değeri. S-Log çekmemin sebebi ise makinenin 14 stop dinamik aralığından tamamen yararlanmak. Orman ortamında gölgeli yerleri de görebilmem gerekiyor. 

Post Prodüksiyon:
Post prodüksiyon sadece “kurgulamak ve iyi bir müzik ile uyarlamak” değildir. Post prodüksiyon; renk demek, duygu demek... Color Correction olmadan asla post prodüksiyon yapılmamış sayılır benim için. Color Correction ve Color Grading camiamızda maalesef çok fazla karıştırılıyor.

Color Grading, videonun S-Log, C-Log, ya da raw formatlı halini gerekli kontrast ışık ve beyaz denge ayarı yapıldıktan sonra, üzerine uygulanan hazır renk filtreleri; yani LUT’lardır. Ya da, iyi bir colorist iseniz kendi renk değerlerinizi belirleyerek kendi LUT’unuzu yaratabilirsiniz. Çok beğendiğiniz Hollywood renk efektlerini siz de kendi videolarınıza saniyeler içerisinde uygulayabilirsiniz. Hazır LUT’lar (Look Up Table) bana ciddi anlamda çok zaman kazandırıyor ve bol seçenek sunuyor.

Ben bu konuda gerçekten uzman olan lutify.me’nin ambassador programının bir üyesiyim. Bu LUT’ları incelemek isteyen dostlara tavsiyem www.lutify.me sayfasını ziyaret etmeleri.

4K çekimin önemi:
“8 bit benim için yeterli” diyen arkadaşlara önerim şu ki; muhakkak 4K çekin. Render’ınızı 1080p yada 1080i olarak bile alacaksanız, 4K çekim yapın. 4K bir görüntüyü 1080’e uyarladığınızda nefis bir keskinlik, doygunluk elde edeceksiniz. Çünkü 4 katı bir çözünürlüğü, ondan 4 kat küçük bir çözünürlüğe sıkıştırmış oluyorsunuz. Yine tavsiyem, çektiğiniz her şeyi elinizde 4K olarak tutun; çünkü gelecekte çok lazım olacak. Color Grading yapan arkadaşlara önerim, kesinlikle 4K bir televizyon ile playback’lerini incelemeleri.
Sony PXW-FS5’in 4K modunda 4:2:0 kayıt yapan bir kamera olduğunu not olarak düşmek isterim.

Ağır çekim: 
Sony PXW-FS5’in Ful HD modunda 240 fps görüntü kaydedebilmesi harika bir özellik. Belgesel çekiminde en çok lazım olan özelliklerden birisi de kameranızın slow motion kaydedebilme yeteneğidir. Spor belgesellerinde en çok lazım olan fonksiyondur - ki bizim için 120FPS yeterli iken, bu küçük canavarın Full HD modunda 240 fps görüntü kaydetmesi inanılmaz bir artı katıyor.

Daha düşük çözünürlüklerde de 960 fps kayıt yapabilen bu cihaz birçok kişiyi düşük çözünürlüğünden pek tatmin etmeyecektir ki, neticede şunu da göz önünde bulundurmak lazım; karşınızda küçük ve yetenekli bir broadcast kamerası var. 

Hafif ve ergonomik: 
Kameranın hafifliği; genelde handheld çekimler ve uzun yürüyüşlerle, dik yokuşlar ve çamurlu ortamlarda 8-10 saat sürebilen çekimler boyunca beni çok rahat ettirdi. Kamera üzerinde lens olmadan 800 gram geliyor. Ergonomik grip’i sayesinde de akşam çekim bitimi bileğinizde herhangi bir ağrı hissetmiyorsunuz.

Lens seçimi: 
Sony FS5’de kullandığım lensler yine Sony için üretilen E-mount Zeiss lensler.

Arzu eden araya adaptör takarak farklı marka lensleri de kullanabilir. Adaptör kullanmakta fayda var; çünkü SonyPXW-FS5 maalesef 1,6 çarpan ile görüntünüzü crop’luyor. Lens tercihlerinizi, yani mm aralıklarınızı ona göre seçin derim. Süper 35 mm sensörün mount’a çok yakın olması maalesef bize çarpanlı veriyor görüntüyü ama daha önce de belirttiğim gibi, araya adaptör taktığınız vakit lensin aralığı neyse onu alıyorsunuz.

ND filtreler: 
FS5’in içinde, FS7’de olduğu gibi hazır bulunan ND filtreler size çok büyük zaman kazandırıyor. İsteyen adaptör ile kendi tercih ettiği ND filtreleri de kullanabilir ki, benim FS5 ile çalışırken hiç gerek duyduğum bir şey değil. Sebebine gelince; dışarıdan takılan ND filtrelere el değdiğinden, genelde tozları ve parmak izlerini güzelce temizlemek ve monte etmek gerekiyor. FS5 bize böyle bir seçenek sunuyorken ve saniye bile geçmeden lensin hemen yanında bulunan tekeri çevirerek 1/128 ND’ye kadar çıkabiliyorken neden dışarıdan ilave olarak ND filtre kullanayım? Mutlaka dışarıdan bir filtre kullanmam gerekiyorsa bu da polarize olur.

Mikrofon kullanımı: 
FS5’in çoklu arabirim yuvası sayesinde kablosuz mikrofon alıcısını monte edebildim ve bana herhangi bir dengesizlik yaratmadı. Çift XLR girişi sayesinde 2 sunucunun da yaka mikrofonlarını tek kameraya bağlama şansım oldu.

Mikrofon ses seviyesini auto’da bırakabilirsiniz; ancak çok tavsiye etmem, arada bir ses yüksek geldiğinde aniden kısabiliyor. Bunu yine gözünüzü vizörden ya da monitörden ayırmadan, işaret parmağınızla CH1 veya CH2 kanalından istediğiniz seviyeye getirebilirsiniz.

Preset kolaylığı: 
Sony’nin menüsü diğer marka kamera kullanıcılarına değişik gelebilir, bu çok doğal. Ancak kameranın sol yüzeyindeki düğmeleri iyi incelediğinizde göreceksiniz ki, birçok hazır preset tuşu mevcut. Yapacağınız çekim esnasında 3 farklı ISO değeri ile çalışmak zorunda kalacaksanız, menüye girip ISO değerlerini girdikten sonra L,M,H çubuğunu kullanarak değiştirebilirsiniz.

Aynı şekilde WB derecesini de önceden menüde değerlerini girerek değiştirebilme özelliğine sahip. B, A, Preset çubuğu mevcut.

REC tuşu: 
FS5’in en çok hoşuma giden özelliklerinden birisi de tam 3 adet REC tuşu bulunması.

Monitör esnekliği: 
Küçük monitörü istediğiniz gibi döndürme, başka yere monte etme özelliği ise her açıdan size görüş sağlaması açısından mükemmel.

Batarya kullanımı: 
FS5’in yanında gelen pil size yaklaşık olarak 80 dakika kayıt yapabilme imkânı sunuyor; fakat bu bir sorun değil. Neticede bugün kullandığımız birçok kamerada V-mount’lu pil takıyoruz. Bunun kameranızı biraz daha ağırlaştıracağını düşünüyorsanız, Sony’nin yedek pillerini satın alıp şarjlı tutmanızı tavsiye ederim.

Belgesel ve tanıtım filmi çekimlerinde, özellikle de handheld çekimlerde tercih edilmesi gereken bir kamera varsa, o da kesinlikle SONY PXW-FS5.