Blackmagic Design, Marvel Studios’un “The Falcon and The Winter Soldier” internet dizisinin ilk bölümündeki nefes kesen hava dalışı sekansını çekmek için Blackmagic Design Pocket Cinema Camera 6K’yı kullandığını duyurdu.
“Avengers:Endgame” filmindeki olayların ardından, Sam Wilson/Falcon (Anthony Mackie) ve Bucky Barnes/Winter Soldier (Sebastian Stan), Blip esnasındaki hayatın daha iyi olduğuna inanan Flag Smashers grubu ile mücadele ederken, yeteneklerini ve genellikle birbirlerine karşı sabırlarını sınayan küresel bir macerada bir araya geliyorlar. Dizinin yönetmenliğini Kari Skogland yapıyor.
İlk bölümde Wilson, Tunus üzerinde bir uçak kaçıran ve bir kişiyi rehin alan zorlu bir rakiple karşılaşıyor. Bu komplike sekans, Mackie’nin karakterinin sadece helikopterler ve uçaklarla değil, aynı zamanda kaçmaya çalışan kanatlı atlayış tulumu giyen kötü adamlarla da savaşmasını gerektiriyordu. Sekans zorlu olsa da ilerleyen bölümleri için dizinin havasını belirliyordu.
Görsel Efekt Süpervizörü Eric Leven, bu sekansı tasarlamak üzere Skogland ile erkenden çalışmaya başladı ve yöntemine kafa yormadan göz alıcı bir sahne tasarlamaya yoğunlaştı. Leven, şunları söyledi; “Senaryonun en eski versiyonlarında bile Falcon ile bir hava savaşı hep vardı ve daha önceki Marvel Studios filmlerinde olmayan bir şekilde, öne çıkması için ona bir şans vermek istedik. Kanatlı atlayış tulumu giyen kötü adamlar, Falcon için ideal bir sınama gibi görünüyordu; ona sadece uçağı kovalamak yerine başka insanları da kovalama fırsatı verdi. Kanat tulumuyla atlayış videoları YouTube’de daha yaygın hale geliyordu ve Kari, sekansı canlandırmak için kask ve vücuda takılan kameraları kullanmak istedi.”
Leven’in ekibi, yapım hazırlıklarında sekans üzerinde çalışmaya başladı Leven, şunları ekledi; “Aslında bu sahneyi önce storyboard’larla ve çizimlerle tasarladık ve sonra, gerçekten nasıl çekebileceğimizi düşündük. Yaratıcılık açısından engellerden başlangıçta kurtulmak güzeldi.”
Leven ve Skogland, ön çizimlerin ilk aşamalarını aldıktan sonra, tehlikeli sahne koordinatörü Hank Amos ve görüntü yönetmeni PJ Dillon’a gösterdiler. Leven, şunları söyledi: “Pratik olarak nelerin yapılabileceği ve bilgisayarda nelerin yapılabileceği hakkında konuşmaya başladık.”
Amos, serbest atlama sahnelerindeki çekim sınırlamalarına alışıktı ve yapabildiği kadarını pratikte yapmak istiyordu. Amos, şunları söyledi; “Kanatlı atlayış uçuşunu kamerayla çekmek için günümüzde ‘havadan hava çekimleriyle’ neyin mümkün olduğuyla ilgili kuralları kenara attığımızı söyleyebilirim. Marvel Studios’un kanatlı uçuş için alışılmış standarttaki görüntüleri kabul etmeyeceğini biliyordum. Ama kanatlı uçuş tulumlarında her ağırlığın bir önemi vardır. Bu adamlar saatte 140 milin üzerinde bir hızla ilerliyor ve uçuş tulumundan bir parça ip koptuğunda bile, bunu hissediyorlar.”
Ağırlık ve boyutun önemli bir etken olacağını bilen dizinin görüntü yönetmeni PJ Dillon, bir çözüm aramaya başladı. Dillon, “Hemen Pocket Cinema Camera 6K’da karar kıldık,” dedi. Amos ve Dillon daha sonra çekimin teknik yönleri üzerinde çalışmaya başladılar. “The Falcon and The Winter Soldier”deki sahne, kaska takılı küçük bir aksiyon kamerasından daha büyük bir kameranın, daha kapsamlı bir şekilde kullanıldığı ilk seferdi. En iyi hava dalışçısı ve hava koordinatörü Travis Fienhage ile bir hafta süren test çekimlerinden sonra, Amos bunu başarabileceklerinden emindi.
Dillon, şunları söyledi; “Kari, sahnenin deneyimsel bir unsura sahip olması konusunda çok hevesliydi, bu yüzden tulumlara ve kasklara kamera takmak istedik, ama görüntü kalitesi daha önce yapılmış olanlardan çok daha yüksek bir kalitede olmalıydı. Pocket 6K kamera, birçok nedenden dolayı mantıklıydı; yüksek kalite ve hafif fotoğraf lenslerini kullanma olanağı buna dahildi, ancak Blackmagic RAW’da çekim yapabilmemiz ana sebepti. Bu, sonraki VFX çalışmaları ve derecelendirme için bize çok daha fazla kontrol sağladı. Bir pozlama belirleyip, hiçbir şeyin kırpılmayacağından ve gölgelerdeki ayrıntıyı yeterince koruyacağımızdan emin olabildik.”
Dillon, şunları ekledi; “Blackmagic RAW’ı, diğer ana kameralarımızda çekilen LOG görüntüleriyle karşılaştırdık ve gerçekten kusursuz şekilde bütünleştiler. Pocket 6K sensörün görüntü kalitesinden gerçekten çok etkilenmiştik. Gürültüsü çok azdı ve görüntüleri derecelendirmek için esneklik payı yüksekti. Kameraları minimum ağırlığa düşürmek için uzaktan diyafram ve netlik sistemleri kullanmak istemediğimizden, bu bizim için önemliydi. Düşüncemiz, parlak gökyüzünden gölgelerdeki ayrıntılara kadar, tüm pozlama aralığını kapsayabilen bir pozlama yapmaktı ve sensör, bunu gerçekten başardı.”
Hava çekimlerinin yanı sıra bu sahne; oyuncuların mavi perdede çekilen görüntülerini, Leven’in ekibi tarafından bir araya getirilen dublör çalışmalarını, mavi perde görüntülerini ve bilgisayarda yaratılmış ortam görüntülerini kusursuz bir şekilde birleştirilmesini kapsıyordu. Amos, şunları açıkladı: “Çoğu insanın farkına varmadığı şey, gördüklerinin yüzde 90’ının gerçek kanatlı elbise uçuşu ya da çektiğimiz uygulamalı parçalar olması. Günümüzde, görsel efekt ekiplerimiz öylesine iyi ki neyin gerçek ve neyin bilgisayarda üretilmiş olduğunu çözmek gittikçe zorlaşıyor. Fakat, insanların ekranda gördüklerinin çoğunun hakiki olduğunu, manzara ve kanyon görüntülerinin post yapımda eklendiğini doğrulayabilirim. Adamların helikopterlere “çarptığı” sahne, göğsüne Pocket 6K takılı bir kanatlı elbise giyen bir pilot sayesinde çekilebildi. Adamların doğruca kameraya doğru uçtuğunu gördüğünüz sahne, yine alta asılan bir kamerayla çekildi.”
Mavi perdede çekilen sahnelerde Leven’in ekibi, Falcon’un kanadına takılmış bir kameraya benzemesi için tehlikeli sahne teçhizatının ucu gibi tam boy kameralarla yapılması mümkün olmayan yerlere, Pocket Cinema Camera 6K yerleştirme imkanı bularak, sahnenin karmaşasını ve inceliğini artırdı. Leven, şunları ekledi: “En sevdiğim kısımlardan biri, Falcon ve bir kanatlı elbise pilotunun havada düşerken birbirlerine yumruk attıkları an. Birkaç hızlı görüntünün ardından, geniş bir çekimde dövüşen gerçek paraşütçüleri, omuz üzeri yakın planda dövüşen gerçek paraşütçüleri, mavi perdede dövüşen oyuncuları ve tamamen bilgisayarda yaratılmış dijital dublörlerini, hepsi birlikte kurgulanmış ve kusursuz olarak görüyoruz. Hangi görüntünün hangi yöntemle çekildiğini anlayamazsınız.”
“Captain Marvel” ve “Black Panther” gibi gişe rekorları kıran filmlerde dublör koordinatörlüğü yapma onuruna sahip olan Amos, karmaşık dublör çalışmalarının karşılığını aldı, ancak özellikle Pocket Cinema Camera 6K kullanarak çektikleri hava atlayışı sahnesi olmak üzere, “The Falcon and The Winter Soldier”de başarabildiklerinden kendisi de etkilendi. “Basitçe açıklamak gerekirse bu kameraların performansı ve güvenilirliğine hayran kaldım. Onları çok zorlu koşullara sokmamıza ve onca atlayışa rağmen, bir Marvel Studios projesine layık kalite ve çözünürlüğü elde edebileceğimize inandık.”
Blackmagic Design ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi için 0212 222 45 02 numaralı telefondan MediaCast’i arayabilirsiniz.