Renk uzmanlığı, sinema endüstrisinin gelişmesi ve bir çok renk düzenleme yazılımının yaygınlaşması ile popüler hale gelen bir meslek. Peki renk uzmanı (colorist) ne yapar? Görevi sadece görüntüyü olduğundan daha iyi hale getirmek midir? Renk uzmanının görevi nedir; ve renk uzmanı hangi konularda bilgi sahibi olmalıdır?
Bu yazının renk uzmanı olmak isteyen arkadaşlar için açıklayıcı bir kaynak olacağını düşünüyorum. Ayrıca yazının sonunda üç sektör profesyonelinin, renk uzmanları ile ilgili görüşlerini bulacaksınız. Ayırdıkları vakit için Serkan Semiz, Ali Utku ve Ulaş Zeybek’e çok teşekkür ediyorum.
Renk uzmanı, yönetmen ve görüntü yönetmeni ile işbirliği yaparak görüntüye son halini veren kişidir. Bunu kullandığı yazılımın uygun araçları ile yapar. Renk uzmanı tüm film sürecini takip eder. Filmin mümkün olan en yüksek kalitede izleyiciye ulaşmasını sağlamak için tüm departmanlarla iletişim halindedir. Efekt ya da prodüksiyon görevlileri arasındaki ortak renk dilini oluşturan, filmin rengi ve final çıkışı ile ilgili merkezi iletişimi sağlayan kişidir. Efektlerin de dahil olduğu iş akışı mümkün olan en iyi şekilde olmalıdır. Renk uzmanı projenin türüne göre önerilerini sunar. Tüm bunları yapabilmek için hem güncel hem de tarihi renk trendleri ve stilleri ile ilgili bilgi birikimine sahip olmalıdır. Böylece filmin hikayesine katkı sağlayacak bir şeyler hissedebilir. Renk uzmanı ayrıca filmin prodüksiyon aşamasında projeye dahil olarak sanat departmanına dekor, kostüm tasarımı ya da makyaj konularında öneriler sunabilir. Farklı kameralar ve en boy oranları, hava koşullarının değişmesi veya farklı beyaz dengelerinin sonucunda birbirlerinden farklı olarak görünen görüntüleri eşleştirmek de renk uzmanının en önemli görevlerinden biridir.
Renk uzmanının tüm bu sayılanları yapabilmesi, aşağıdaki konularda teorik ve pratik bilgi sahibi olmasını gerektirir. Tek bir yazılım öğrenerek renk uzmanı olunamaz maalesef.
Renk uzmanlığı için bilgi sahibi olunması gereken konular:
Renk teorisi.
Resim sanatı ve film tarihindeki renkler ve akımlar.
Fotoğrafçılık.
Film stokları, sensitometri.
Kameralar.
Işık bilgisi.
Lensler, optik ve mercek filtreleri.
Video teknolojisi. Sinyal iletimi ve işleme.
Dijital kayıt teknolojileri. (sıkıştırma, örnekleme, kodekler, vb.)
Restorasyon teknikleri.
Görüntüleme teknolojileri.
Ekran kalibrasyonu.
Renk yönetim sistemleri.
Noise ve grain yönetimi.
Görüntü çerçeveleme ve yeniden çerçeveleme. (pan & scan)
Dijital yayın gereksinimleri ve sinyal kısıtlamaları.
Film ve TV yapımlarının iş akışı.
Renk uzmanının faaliyet alanları:
a. Üretim öncesi
Hikayenin renk tercihinin belirlenebilmesi için senaryoyu dahi okuyarak yönetmen ya da görüntü yönetmenine öneriler sunabilir.
Test çekimlerini değerlendirebilir.
Mümkün olan en iyi sonuç için iş akışı ile ilgili öneriler getirebilir.
Çekim sırasında kullanılmak üzere görüntü stilleri ve LUT’lar oluşturabilir.
b. Çekim esnasında
Tüm görüntü malzemelerinin kalite kontrolünü yapabilir.
DIT ile beraber çalışarak yapılan çekimlerin renklerini düzenleyebilir.
c. Üretim sonrası
Kullanılan yazılıma göre görüntünün renk düzenlemeye hazır (online) hale getirilmesi.
Post prodüksiyon ve VFX süpervizörü ile iletişim.
Yönetmen ve görüntü yönetmeninin isteklerine kendi bilgi birikim ve tecrübelerini katarak renk düzenlemesinin yapılması.
Teknik olarak kalite kontrolü.
Bu faaliyetler projeye göre, yani reklamlara, belgesellere, dizi ya da filmlere göre değişebilir. Renk uzmanları sabit istihdam, ya da her projeye özel anlaşma ile serbest olarak çalışabilirler.
Bir görüntü yönetmeni, bir renk uzmanı ilişkisi nasıl olmalıdır, görüntü yönetmeni, renk uzmanından ne gibi bir destek beklemelidir konusuna gelince kısaca şunu söyleyebiliriz: Renk uzmanı, görüntü yönetmeninin oluşturduğu atmosferi daha çarpıcı, daha güzel ve daha etkileyici hale getirmelidir. Görüntü yönetmeni, renk uzmanından bu desteği beklerken onun işini daha iyi ve güzel yapabilmesi için ona bazı referanslar vermeyi bilmelidir. Yapılacak işin dilini beraberce kurmalarının o işi daha doğru ve güzel bir noktaya yükselteceğini iki tarafın da bilmesi gereklidir. Bu önemlidir. Bu önemlidir, çünkü ikilinin beraber yürüdükleri yol çok ince bir çizgidir. Yanlış bir adım, o işin felaketle sonuçlanmasına yol açabildiği gibi kurumlar arasında da istenmeyen bir gerilime yol açabilir. Bunun örneği sıklıkla renkli film döneminin ilk yılları olan 1936’lardan 1965-70’li yıllara kadar süren görüntü yönetmenleri ve renk uzmanları arasındaki ilişkilerde yaşanmıştır. Bu çatışmaya örnek olarak sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olan “Gone With the Wind” filmini gösterebilirim ki iki tarafın sürtüşmesinden dolayı bu filmin neredeyse tamamı tekrar çekilmiştir. Sinema tarihi bu çeşit örneklerle doluyken her iki tarafın da beraber, ortak bir noktada buluşmalarının ve işlerini bu çizgide yapmalarının hem yapılan iş adına hem de kendileri adına doğru ve yararlı olacağını tarafların unutmamasını dilerim. Ama ne yazık ki dünyada değilse bile ülkemizde bu ikili ilişkinin, tam aksi yönünde oluşmaya başladığının işaretlerini görüyorum. Bu durumun önüne bir an önce geçilmesi için taraflar çaba sarf etmelidirler. Çünkü bu sürtüşmenin ne taraflara ne de sinema sanatına kazandıracağı bir şey yoktur.”
Ali Utku – Görüntü Yönetmeni
Post prodüksiyon süreçlerinde görsel efekt departmanının en çok veri alışverişi yaptığı birimler montaj ve renk düzenleme departmanları oluyor. Özellikle bütün sistemler dijitale geçtikten sonra renk düzenleme yazılımları inanılmaz biçimde gelişti. Daha önce kesinlikle görsel efekt artistleri tarafından yapılması gereken bazı işlemler, renk uzmanları tarafından yapılmaya başladı. Aynı zamanda yazılımların bu yeni yetenekleri görsel efekt artisti tarafından işlenmiş görüntülerin, renk uzmanı tarafından daha detaylı işlenmesini de sağlamaya başladı. Eğer renk uzmanı elindeki yazılımın bütün özelliklerini kullanabiliyorsa görsel efektten gelen planlar üzerinde adeta katmanlara ayrılmış bir Photoshop dosyasıyla oynar gibi oynayabiliyor. Bu sebeple görsel efekt yapımcısı olarak bir projeye başlarken ilk sorduğum soru, işin renk düzenlemesini hangi renk uzmanının yapacağı oluyor. Eğer colorist yukarıda bahsettiğim gibi planlar üzerinde detaylı çalışma yapabiliyorsa biz de ona uygun şekilde görsel efekt yaptığımız planları adeta layerlı olarak paylaşıyoruz. Yine aynı aynı şekilde bazen planların üzerinde çalışmaya başlamadan renk uzmanıyla oturup LUT oluşturuyoruz ve o LUT’la çalışıyoruz. Bu sayede filmin renk anlamında ortak bir dili olması kolaylaşıyor.”
Serkan Semiz - Mojo FX Genel Müdür
Günümüz koşullarında sahada çok çok hızlı çalışmamız, bizi postta düzenleyebileceğimiz işleri renk uzmanına bırakarak zaman kazanmaya mecbur bırakabiliyor. Örneğin bir sinema filminde apartman merdivenlerini day-for-night çekmiştik. Red camera ile HDR modunda pencereleri de görerek katlardan yukarı çıkıyorduk. Pencerelerin koyu lacivertte çekilmesi; ama merdivenlerdeki sarı ışıkların kaybolmaması gerekiyordu. Bu çekimin son görünümünü renk uzmanına bırakmak bize beş saat kazandırmıştı. Bu gibi durumlar dışında filmin final görüntüsünü sette oluşturmaya çalışırım, renk uzmanının vaktini daha çok grading üzerine harcamasını isterim. Korku filmlerinde seyircinin karanlıkta detay aramasını, buna karşın baş karakterlerin rahat ayırt edilebilmesini tercih ederim. Benim için portrelerin, yüz tonlarının tutarlı olması, çoğu zaman fonların devamlılığının tutmasından daha önemli. Vektroskoptaki siyah ve beyaz sınırlar bana daha ilginç geliyor, çoğu zaman renk uzmanları hep uyarıyorlar ama ortak bir nokta buluyoruz finalde.”
Ulaş Zeybek – Görüntü Yönetmeni
Yazının başında da belirttiğim gibi bu makalenin renk uzmanı olmak isteyen arkadaşlar için ufuk açıcı olacağını düşünüyorum. Yaptığımız iş ne olursa olsun kendimizi geliştirmeli ve o işin gerektirdikleri ile ilgili bilgi sahibi olmalıyız. Renk düzenleme ile ilgili sorularınız varsa veya renk düzenleme hizmetlerim hakkında bilgi almak isterseniz aşağıdaki bağlantıları kullanabilirsiniz. Önümüzdeki ay görüşmek üzere.
Önümüzdeki ay görüşmek üzere.
Levent OZTURK C.S.I. Showreel from Soft Light on Vimeo.