Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ve dünyanın merakla izlediği Formula 1’in yayınlarını başarılı bir şekilde gerçekleştiren S Sport’un Genel Müdürü Emre Eren ile spor yayıncılığı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
- Spora meraklı okurlarımız muhtemelen S Sport’u biliyorlardır ama daha yakından tanımak isteyenlere bilgi vermek amacıyla S Sport hakkında bilgi alabilir miyiz?
S Sport, dünyaca ünlü spor organizasyonlarını sporseverlerle buluşturmak ve spor sevgisini daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla 2017’de yayın hayatına başladı. İngiltere Premier Ligi, NBA, Formula 1, Moto GP, UFC, WWE gibi pek çok organizasyon geniş içerik yelpazemiz içinde yer alıyor.
Bir de ikinci kanalımız S Sport2 var. S Sport’taki içeriğimizi en iyi spiker ve yorumcularla birleştirip sporseverlerin beğenisini kazanınca, ülkemizde yayınlanmayan diğer liglere de büyük talep oldu. Ülkemizde Bundesliga’nın son 5 yıldır yaygın bir gösterimi yoktu, keza, NCAA kolej liginin ve NFL’in de. Diğer talep gören turnuva ve yarışların da haklarıyla birlikte S Sport2’yi kurduk ve S Sport’tan iki yıl sonra Mart 2019’da ikinci kanalımızla izleyicinin karşısına çıktık. Böylece sporseverler Bundesliga, Portekiz Ligi, NCAA, Eurocup gibi şampiyonaları da izleme şansına kavuştu.
Dünyanın en önemli, en çok izlenen ve takip edilen spor içeriklerini Türk seyircisiyle buluşturuyoruz.
- Yayın içerikleriniz oldukça geniş bir yelpazeye sahip. İçeriklerinizi seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Hedef kitlenizden geri dönüşleri dikkate alıyor musunuz? Şu an yayında olan içeriklerinizi öğrenebilir miyiz?
Sporun hemen hemen tüm branşlarının en üst segmentlerine sahibiz. İki kanalımızda başta yukarıda saydıklarım olmak üzere yaklaşık 45 ayrı içerik yayınlıyoruz.
Şu anda kanallarımızda yayında olan İngiltere Premier Ligi, NBA, Formula 1, Bundesliga, Moto GP, UFC, WWE, Portekiz Ligi, EuroCup, Euro2021 Elemeleri, CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi, FIBA EuroBasket2022 Elemeleri, NFL, NCAA, WNBA, FIVB Beach Voleybol maçları, Libertadores, Sudamericana, MLS, X Games, Barça TV, Bayern TV, Juventus TV, Roma TV, Diamond League, Matchroom Boxing, Voleyball Nations League, FIA Rallycross, DTM ve ESPN belgeselleri gibi birçok farklı içeriğimiz mevcut.
İçeriklerimizin tamamı tüm dünyanın takip ettiği, çok özel etkinlikler. Türk izleyicisinin de bu spor karşılaşmalarını ve etkinlikleri kolayca izleyebilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hedef kitlemizin, spor izleyicisinin bize geri dönüşleri çok olumlu. Sporseverlere izlemek istedikleri içerikleri sunuyoruz.
- Hangi platformlardan yayın yapıyorsunuz?
Her iki kanalımız da 5 platformda yer alıyor ve 5’er milyon haneye ulaşıyor. S Sport, D-Smart 78. Kanal, TV+ 77. Kanal, TiviBu 73. Kanal, Kablo TV 240. Kanal ve Vodafone TV 11. Kanal’dan sporseverlerle buluşuyor. S Sport2 ise D-Smart 79. Kanal, TV+ 78. Kanal, TiviBu 74. Kanal, Kablo TV 241. Kanal ve Vodafone TV 12. Kanal’dan izlenebiliyor.
Ayrıca iki kanalımızın tüm içeriği mobil uygulamamız S Sport Plus üzerinden de canlı yayın ve tekrar izle özellikleri ile cepten, tabletten, bilgisayardan ve televizyondan izlenebiliyor.
- Spor yayıncılığının teknik altyapısı diğer yayıncılık türlerine göre farklılık gösteriyor. Canlı yayınlar, dış mekan çekimleri, çok kameralı maç çekimleri vb. çalışmalarınız var. Ayrıca yeni teknolojilerle aynı içeriği aynı anda birden çok değişik platformda yayınlıyorsunuz. Bu bilgiler ışığında teknik altyapınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Spor yayıncılığı, hitap ettiği kitlenin büyüklüğü sebebiyle her daim yeni yayın teknolojilerinin sahneye çıktığı bir platform olmuştur. Biz de, her spor yayıncısının yapması gerektiği gibi bu gerçeği bir sorumluluk olarak kabul ediyor ve altyapımızı buna göre kuruyoruz. Farklı izleyici gruplarına ulaşabilmek, değişken çekim şartlarına hızla uyum sağlayabilmek adına yeri geldiğinde çoklu görevleri yerine getirebilecek “future proof” sistemler kullanmaya çalışıyoruz. Tabii ki teknolojinin bu hızına ayak uydurabilmek ve yayın güvenliğini korumak adına personellerimizin de periyodik eğitimlerine büyük önem veriyoruz. Burada en büyük avantajımız, kardeş şirketimiz HD Protek’in canlı yayınlar ve teknolojileri alanındaki tecrübesi.
HD Protek, hem sahada, hem de merkezde, var olan sistemlerin tasarımında ve kurulumunda başından sonuna bulunarak, sonrasında da operasyonunu gerçekleştirmekte. Tabii ki bu büyük bir işbirliği gerektiriyor. Tüm sinyallerin sahada üretilmesi, sonrasında geniş bir altyapı ile merkezimize iletilmesi, burada arşivlenmesi, gerekirse montajlanması, stüdyodan eş zamanlı canlı yayınlar ve sonrasında izleyiciye ulaştırmak için platformlara iletilmesi gibi bir işleyiş ancak sağlam bir altyapı ve ekiple mümkün.
Bünyemizde 4 büyük, 3 küçük olmak üzere 7 canlı yayın aracı bulunmakta. Yıllardır Türkiye futbol, basketbol ve voleybol liglerinin prodüksiyonunu yapmış, geçtiğimiz yıl Bakü’de gerçekleştirilen UEFA Avrupa Ligi final karşılaşması (Chelsea-Arsenal), 2013 U20 Dünya Kupası, Dünya Rugby Şampiyonası, Junior Eurovision Şarkı Yarışması gibi uluslararası işlere imza atmış bir ekipten bahsediyoruz. Merkezimizde de eş zamanlı olarak 12 uydu kaynaklı, 2 IP kaynaklı sinyali alabiliyoruz. Ayrıca 3 kameralı bir stüdyomuz bulunmakta. S Sport ve S Sport2 yayınları hazırlandıktan sonra şu an 5 platforma iletiliyor.
- Türk ve dünya spor yayıncılığını karşılaştırdığınızda ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? Ülkemiz spor yayıncılığının yaşadığı sorunlar neler?
Türkiye’de aslında dünya standartlarında spor yayıncılığı yapılıyor. Bilhassa teknolojik anlamda batı standartlarını yakalıyoruz. Bizden farkları daha büyük bütçeler ve ekiplerle çalışmaları. Bu da tabii programlardaki kaliteyi artırıyor. Grafik-animasyon anlamında da TV yayıncılığında bizden ilerdeler. Ve tabi en büyük fark içerik çeşitliliği; en ufak organizasyonun bile yayınını bulabiliyorsunuz. Bizde müsabakalar da programlar da futbol ağırlıklı. Birçok spor içeriği Türkiye’de geniş kitleler tarafından tüketilmiyor. S Sport olarak biz, biraz önce söylediğim gibi çok sayıda içeriğe sahibiz ve bunları en iyi şekilde izleyiciye sunmaya çalışıyoruz. Ekibimiz de bilgi birikimi yüksek, çok sayıda yabancı dil konuşabilen, enerjisi yüksek ve genç arkadaşlardan oluşuyor. Bu yönlerimizle spor yayıncılığında yaşanan sorunları yayın tarzımızla biraz olsun azalttığımızı düşünüyorum.
- Geçtiğimiz günlerde Türkiye ayağı gerçekleştirilen Formula 1’in yayın sürecini öğrenebilir miyiz? Böyle önemli bir yayına nasıl hazırlanıyorsunuz? Uluslararası müsabakaların yayın standartları için ekstra bir çalışma yapıyor musunuz?
Formula 1 gibi büyük organizasyonlar her zaman sporseverleri ve ev sahibi ülkeyi heyecanlandırır. Ülkemizde de büyük bir heyecan yarattı. Tabii 9 yıl aradan sonra yarışın tekrar Türkiye’ye dönmesi de daha fazla ilgi, PR ve heyecan yarattı. Hem F1’in yayıncı kuruluşuyuz hem de ekibimizin tamamı gerçek sporsever ve spor takipçisi… Dolayısıyla S Sport ekibi olarak çok büyük bir heyecanla ve keyifle çalıştık.
Sadece yarış yayını yapmadık, yarışın olduğu hafta F1 özelinde birçok özel program hazırladık, canlı bağlantılar yaptık. 1.5 aylık bir çalışmadan bahsediyoruz. Sponsorlarımızla özel projeler hayata geçirdik. Ev sahibi yayın kuruluşu olarak yarışın öncesindeki hazırlıkların yanı sıra perde arkasını da ekrana yansıttık ve seyircinin belki daha önce hiç görmediği yönleri yayınlarımızda ele aldık. TOSFED’le olan işbirliğimiz sayesinde pistte yapılan resmi teftişlere katıldık. Bütün bu yayınların sonunda da Somera reytinglerinde açık ara birinci çıktık.
Sahada, stüdyoda ve post prodüksiyonda 50 kişilik bir kadroyla çalıştık. Bu ekibin büyük bir kısmı sahadaydı. Özellikle antrenman, sıralama ve yarışın olduğu hafta sonu günleri.
Seyircisiz gerçekleşen bu büyük organizasyonda Serhan Acar anlatımı ile sporseverlere efsane bir gün yaşattı. Serhan hem yarış günü görev alan 850 kişiyi eğitti hem de büyük tutkuyla sunduğu yarışta belki de senelerdir Formula 1 izlemeyenleri bile ekrana bağladı.
Bu yayını, tüm Türkiye’nin izleyebilmesi için uydudan şifresiz yayınladık. İstanbul yarışı, antrenman turları ve sıralama turlarıyla birlikte S Sport ekranlarından canlı olarak yayınlanan F1 Türkiye GP’sini tüm yarış severler uydu alıcıları üzerinden şifresiz olarak da izleyebildi.
S Sport’un geleceğe yönelik içerik, teknoloji ve diğer hedefleri hakkında bilgi alabilir miyiz?
Başladığımız günden bu yana, içerik yelpazemiz giderek genişledi. Türkiye’nin en iyi spikerleri ve yorumcuları S Sport’ta görev yapıyor. Gelişmeleri yakından takip eden, sporla ilgili her türlü bilgiyi inceleyen ve araştıran, yeniliklere de çok açık olan bir yapıyız.
En iyi ve çeşitlendirilmiş içeriği izleyiciye ulaştırmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. S Sport olarak bizim için “sporseverler” önemli. S Sport markası, var olabileceği her alanda, lineer yayında 2 ayrı TV kanalıyla, dijitalde ise S Sport Plus uygulaması ve sosyal medya kanallarıyla sporseverlerin yanında. Bizi nereden ve ne şekilde izlemek isterlerse oradayız.