Sinemadaki hemen tüm akımlar, toplumsal hareketler ve sorunlar sonucunda ortaya çıkmıştır. Özellikle savaşlar, krizler, bunalımlar hep yeni akımlarla sonuçlanmıştır (Ji ve Waterman, 2011: 15). Dogme 95 de, bir grup Danimarkalı sinemacının, sinemanın gerçek ruhunu tekrar hatırlatmak için büyük bir adım atmasıyla başlayan akımdır. Dogme 95, bir anlamda modern çağın gerçekçilik ve doğallık akımıdır.
Akım Danimarka’da doğmuştur. Hikaye, oyunculuk ve temayı, özel efekt ve teknolojinin, yönetmeni de stüdyonun gölgesinden kurtararak sinemaya gerçek gücünü tekrar kazandırmayı amaçlayan Lars von Trier ve Thomas Vinterberg, Søren Kragh-Jacobsen ile Kristian Levring’le birlikte avant-garde bir sinema hareketi olan Dogme 95 akımını yaratmıştır. Dogme 95, 13 Mart 1995 tarihinde Danimarkalı film yönetmenleri Lars von Trier ve Thomas Vinterberg tarafından başlatılmış avangart film yapım hareketi olarak bilinmektedir (Gyenge, 2009: 77).
Bu hareket daha sonra Kristian Levring ve Søren Kragh-Jacobsen’in de katılımıyla Dogme 95 Collective veya the Dogme Brethren olarak bilinen oluşuma dönüşmüştür. Sinemayı ‘demokratikleşme’ ve bir ‘kurtarma’ hareketi olarak başlayan Dogme 95 manifestosunun ilkeleri şöyledir (HHecjman, 2020):
Çekimler stüdyo dışında yapılır. Sahne donanımı ve setler içeri taşınmadan, stüdyo dışında donanıma uygun bir mekan seçilir. Ses, görüntülerden ayrı olarak kaydedilmez. Kamera, elde kullanılmalıdır. Eldeki kameradan kaynaklanan hareket filme değer katmaktadır. Film, renkli olmalı, özel ışıklandırma kullanılmamalıdır. Özel mercekler ve filtreler kullanılmamalıdır. Film, gelişigüzel aksiyon içermemelidir, yersiz aksiyonlar filmi değersizleştirmektedir.
Bu ilkeler her zaman birebir uygulanmamıştır. Vinterberg’in henüz ilk Dogme filmi olan The Celebration sonrasında ‘İtiraf’ adı altında kuralları esneterek aşmak zorunda kaldığı engelleri belirtip o istisnalar dışında her kurala sadık kaldığını beyan etmesinden sonra her filmde, Dogme filmlerinin hemen hepsinde kurallar esnetilmiştir (Sudmann, 2003: 16). Ancak ilkelere bağlı kalınması, akımın varlığını güçlendirmiştir.
Seyirciyi kandırmanın, teknolojiyle her gün daha da kötüye giden sinemanın en büyük gururu olmasından utanan Dogme 95 yaratıcıları, kendi filmlerinin bu etkilerden etkilenmesini istememiştir. Dogme 95 kurallarının gerçek amacı, illüzyonlar sinemasında gerçekliği yakalamaktır ve öyküyü gerçek ruhuyla izleyiciye aktarmaktır (Kołakowska, 2014, 127). Teknolojinin aldatmacalarından uzaklaşmak isteyen Dogme 95 taraftarları, olabildiğince yalın gerçeklere yönelmiştir.
Dogme 95 akımı, filmlerde gerçekliği sağlamak için doğal ışık ve ses ile el kamerası gibi gerçekçi teknikler kullanılmasını öngörürken, filtre ve efektler ise gözün doğasının önüne geçilmemesi için yasaklanmıştır. Akım doğrudan gerçeklikten, doğallıktan yanadır.
The Celebration (Orijinal ismi “Festen”, Danimarka, 1998 yapımı) akımın en önemli filmlerindendir. The Idiots (Orijinal ismi “Idioterne”, Danimarka, 1998 yapımı) bir başka Dogma 95 filmidir. Julien Donkey-Boy (ABD, 1999 yapımı) akım filmidir. Interview (Kuzey Kore, 2000 yapımı) filmdir. Fuckland (Arjantin, 2000 yapımı) Dogma 95 filmidir. Femme (Türkiye, 2012 yapımı) filmdir.
Dogme 95 akımı, sinema dünyasına yeni bir bakış getirmiş, bir anlamda modern çağın Yeni Gerçekçilik akımı olmuştur. Kamera kullanımında Dziga Vertov’un Kamera Göz (Kino Glaz) kuramından esinlenmesi de klasik akımlardan etkilenmesi anlamına gelmektedir.
Kaynaklar
- Gyenge, Z. (2009). Illusions of Reality and Fiction or the Desired Reality of Fiction: Dogme 95 and the Representation of Reality. Acta Univ. Sapientiae, Film and Media Studies, 1: 69-79.
- Heckman, C. (2020). Dogme 95 Rules, Manifesto and Films of a Radical Experiment. https://www.studiobinder.com/blog/dogme-95-rules-manifesto-films/, 22.02.2021.
- Ji, S. W. ve Waterman, D. (2011). Production Technology and Trends in Movie Content: An Empirical Study. https://www.researchgate.net/publication/228448250_Production_Technology_and_Trends_in_Movie_Content_An_Empirical_Study, 22.03.2021.
- Kołakowska, (2014). “Poetics” by Aristotle versus Dogme 95, that is what Aristotle has in common with contemporary film-making. Scripta Classica 11: 119-127.
- Sudmann, A. (2003). Julien Donkey-Boy, Tigerland, Traffic-Was macht das amerikanische Kino mit Dogma 95? Mediale Wirklichkeiten. Marburg: Schüren 2003 (Film- und Fernsehwissenschaftliches Kolloquium 15), Ed. Andrea Nolte, s. 7–18.