Reklamı Kapat
Anasayfa > Makaleler > Medya ile Başlayıp Dünyayı Arşivlemek
Medya ile Başlayıp Dünyayı Arşivlemek
22.06.2020 13:30

Sağımız, solumuz, telefonumuz, bilgisayarımız ve aklınıza gelebilecek her yer video ve fotoğraflarla doldu taştı. Sadece o da değil; aldığımız notlar, okuduğumuz makaleler, elektronik kitaplar, yer imleri, ses kayıtları ve daha neler neler. İçerik üretiminin bu denli hızlandığı ve kolaylaştığı günümüz dünyasında asıl mesele, var olanı saklamak ve de gerektiğinde bulabilmek.

Daha bulut teknolojileri hayatımıza girmeye başlamadan bu durumu öngörüp gerekli teknolojileri üretmeye başlayan bir firma doğdu İstanbul’da. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde dünyanın 70 ülkesinde binlerce müşteriyi ürünleri ile buluşturan Metus Teknoloji, şimdilerde yepyeni ürünlerini dünyaya sunmaya hazırlanıyor.

Ürünün A’dan Z’ye tüm mimarisini tasarlayan Zafer İpekçi, önümüzdeki 10 yıl içerisindeki ihtiyaç ve trendler doğrultusunda oluşturduğu bir konseptle dünyanın karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Temel felsefe ise şu, dijitale dönüştürülen her şey kıymetlidir.

Kaydettiğiniz bir video kadar, o videoya ait metadata da değerlidir. Gerektiği anda o videoyu bulabilmeniz, kimi zaman videonun kendisinden daha değerli olabilir. Videonun içeriği, çözünürlüğü, “copyright” hakları ve aklınıza gelebilecek her yan veri önem arzeder. Burada göz önünde bulundurulması gereken en önemli unsur şudur. Artık tüm bu verileri saklamak çok kolay ve ucuz olduğu için hiçbir şeyi kaybetmemiz gerekmiyor.

Video arşiv konusunda Metus Library ve video transcoding konusunda Metus Ingest çözümleri ile on binlerce kullanıcıya ulaştıktan sonra, müşterilerden gelen fikir ve öneriler, ihtiyacın aslında daha geniş olduğunu gösterdi. Internet yayıncılığı klasik yayıncılık formlarının yerini almaya başladıkça, bir programın hangi mecrada yayınlandığı önemini yitirdi. Artık önemli olan içerik idi. Aynı içeriği televizyondan veya herhangi bir stream servisi üzerinden veya hard diskinize kaydettiğiniz bir dosya aracılığıyla izleyebiliyordunuz. Amazon Prime üzerinden izlemekte olduğunuz bir filmin arasında tek tuşa basarak o sahnede oynayan kişiler hakkında bilgi alabiliyorsunuz. Twitch üzerinde izlediğiniz bir stream’de karşınızdaki kişiyle etkileşimde bulunabiliyorsunuz. Instagram’dan izlediğiniz bir videoda gördüğünüz bir pantolonu birkaç tuşa basarak satın alabiliyorsunuz. 

Artık video, salt video olmaktan çıkıp bir iletişim formatına dönüşmüş durumda. Platformların bunu nasıl kullandıkları ise kendi hayal güçlerine ve teknolojilerine bağlı. Sürekli bir dönüşüm geçirmekte olsa da, ileride farklı formlara girecek olsa da, hareketli görüntüler her zaman hayatımızın bir parçası olmaya devam edecek. 

Metus kurucu ortaklarından Zafer İpekçi

İşte tüm bu sebeplerle ilgi alanını salt medya olmaktan çıkarıp her tür dijital veriye yönelten Metus, yepyeni bir ekip ve kurumsal yapı ile geliştirmekte oldukları yeni jenerasyon dijital varlık yönetim sistemini müşterileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Ürünün kod ismi Vault. 

Türkiye ve Silikon Vadisi’ndeki ekipler tarafından geliştirilen ürünün tüm tasarımı, Metus’un kurucu ortaklarından olan Zafer İpekçi tarafından yapıldı. Ekibin kendi geliştirdiği beş yeni patentli teknolojiyi de barındıran platform, sadece yayıncılık sektörüne değil orta ve büyük ölçekli tüm firmalara hitap ediyor. 

Platform bulut üzerinde çalışan bir dijital varlık ve bilgi yönetim sistemi olarak özetlenebilir. Sistem video, audio, web link, article, liste, rapor, grafik, anlık not, geri bildirim ve doküman gibi birçok içerik tipini barındırabilecek yapıda geliştirildi. Bir anlamda herhangi bir kurumun dijital veriye açılan kapısı Vault olacak.

Globalleşen dünya, teknolojik imkânların da etkisiyle firmaları tek bir noktaya bağımlı kalmaktan kurtarıp, operasyonlarını farklı coğrafyalara taşımalarına imkan veriyor. Bir ülkede üretilen bir ürün, farklı bir ülkede bulunan bir ekip tarafından pazarlanarak bambaşka bir ülkeye satılıyor artık. Bu da beraberinde standardizasyon ve iletişim ihtiyaçlarını getiriyor.

Son yıllarda milyar dolar değerlemeye ulaşan Slack, Trello ve Monday gibi birçok firma işte tam bu ihtiyaca yönelik ürünler sunarak yirmi birinci yüzyılın milyar dolarlık yıldızları arasında yerlerini aldılar. Temelde yapılan iş, uzak ve büyük ekiplerin iletişiminin ve işbirliğinin sağlanması. 

Metus yıllarca başarıyla yaptığı medya arşiv ve yönetimi işinden elde ettiği tecrübeyi bu yeni alanda kullanarak, konusunda dünyanın en iddialı yazılımlarından birini üretti. Peki, bu ürün firmalara ne katıyor ve işlerini nasıl kolaylaştırıyor? Biraz da buna değinelim.

Öncelikle bu üründe içerik demek, dijital olan herhangi bir şey demek. Bir köşe yazısı, harita lokasyonu veya UHD bir video görüntüsü içerik olabilir. Çalışma mantığı ise iki basit temele dayanıyor. İçeriklerin kurumsal hafızaya atılması ve gerektiğinde yetkisi olan kişiler tarafından bulunup erişilebilmesi. Dolayısıyla eldeki her farklı dosya tipi için ayrı bir uygulama kullanmaya gerek kalmıyor. İçeriklerle ilişkilendirilmek istenen yan bilgiler standardize edilmiş olduğu için her sistemde aynı yapının yeniden kurgulanmasına gerek kalmıyor.

Tüm içerikler bulut üzerinde olduğundan; hem yönetim kolaylığı, hem de farklı lokasyonlardan erişim imkânı sunuluyor. Sistem içerisine implemente edilmiş AI motoru sayesinde içerik kategorizasyonları otomatik gerçekleşiyor. Ölçeklenebilir yapısı farklı büyüklükteki firmaların kullanımına olanak sağlıyor.

Platform bir nevi hiçbir şeyi unutmayan, firmanın en eski çalışanı niteliğinde. İçeriye atılan her türlü bilgi, dosya, medya ve yan özellikler asla unutmayan bir hafızada saklanıyorlar. Bu veriler sürekli kategorize ediliyor ve kurumun önceliklendirdiği konu başlıklarına göre gruplanıyor. Tüm bu işlemler ek bir efor gerektirmeden arka planda gerçekleşiyor.

Satış ekibinin bulduğu yeni bir metot, başarılı olmuş bir reklam kampanyası veya bir problemi ortadan kaldıran bir kod satırı. Platform tüm bu verilere aç ve hepsini hazmetmek üzere tasarlanmış. Siz yeter ki yeni bir şey üretin ve platforma yollayın. 

İşin asıl eğlenceli kısmı ise sistemdeki içerikleri çekmek. Herhangi bir bilgiye ulaşmanın onlarca belki de yüzlerce yolu var. Örneğin Wi-Fi şifresini bulmak için “Wi-Fi şifresi nedir?” diye soru sorabilir, “Şifreler” klasörüne gidebilir, “Wi-Fi” konu başlığını açabilir, “Internete bağlanamıyorum” isimli problem kaydına bakabilir veya “Sorun çözümü” grubunu tarayabilirsiniz. Sistem içerisine yeni sorular, konu başlıkları ve ilişkili içerikler girildikçe platform daha çok öğrenecek ve içeriklere ulaşım daha da kolaylaşacak.

Bunlara ek olarak platformun sunduğu ek özellikler kurum verimliliğini ve kalitesini çok yukarılara taşıyacak düzeyde. Örneğin dağıtıcı motoru kullanıcıların yetki ve ilgi alanına göre sistemdeki ilgili içerikleri bularak kendilerine otomatik olarak gönderiyor. Mesela siz savaş başlığını takip ediyorsanız, bu konu ile alakalı yeni içerik geldikçe size e-mail veya SMS ile bilgilendirme yapılıyor.

GeoLocation özelliği, o an bulunduğunuz coğrafi konumu takip ediyor ve gerektiği anda size o lokasyon ile ilişkilendirilmiş verileri gönderiyor. Mesela bir müşteri ziyaretine gittiniz. Platform, bulunduğunuz konumu tespit ettiği anda işinize yarayacağını düşündüğü satış tüyosu, eğitim videosu veya ilişkili kontak bilgilerini yolluyor. 

Bu ve benzeri onlarca özellik ve teknoloji ile bezenmiş olan Vault içerik platformu, çok yakında Amerika ve Türkiye’de müşterilerle buluşacak. Heyecan ve gururla bekliyoruz.

En Çok Okunanlar
Dergi