Production House, geçtiğimiz ay içerisinde uluslararası bir projeyi başarılı bir şekilde hayata geçirdi. Bu zorlu projeyle ilgili bilgileri Production House Kurucu Ortağı Caner Erdem’den, bu projenin teknik altyapısıyla ilgili bilgileri de Cinegy AŞ – COO Murat Küçüksaraç’tan aldık.

• Uzun yıllardır birbirini yakından tanıyan bir ekiple yola çıktığınızı biliyoruz ama okurlarımızın daha ayrıntılı bilgi sahibi olması için Production House’un kuruluş hikayesini öğrenebilir miyiz?

Show TV’de çok uzun yıllar çalıştık, çok farklı ve özgün projelere imza attık. Türkiye’de deyim yerindeyse “iç yapım” olarak kanal içinde sayısız program çektik ve başarılı da olduk. Show TV’nin el değiştirmesi ile ortaya çıkan belirsizlik ortamında artık yolumuzu ve yönümüzü başka bir yöne çevirmenin daha doğru olacağına karar verdik ve Haluk Şirin’le birlikte bu şirketi kurup artık kendi işlerimizi kendi şirketimizden yapmamızın daha isabetli olacağını düşünerek bu yolculuğa başladık.

• Hizmet verdiğiniz çalışma konularınız ve formatlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Genellikle gündüz kuşağında ve prime-time’da reyting rekorları kıran Türkiye’nin en özgün programlarına imza attık. Başta “Bu Tarz Benim” adıyla başladığımız moda programı son yılların en büyük transferi olarak kanal değiştirdi. Kanal D‘de “Kısmetse Olur” yaptığımız programlardan ilk aklıma gelen ve öne çıkanları diyebiliriz. Tabi ki bu süreçte Production House olarak onlarca televizyon programı ve birçok kanalla çalışmalarımız oldu. Son dönemde değişen yayıncılık ortamı ile birlikte yönümüzü yurtdışına çevirdik, %100 yerli formatlarımızı İstanbul’da çekip yurtdışında yayınlıyoruz.

• Son dönemde uluslararası arenada ses getirecek bir projeyi hayata geçiriyorsunuz. Bu proje hakkında bilgi alabilir miyiz?

Kısmetse Olur’u, şu an başta Kolombiya, Peru, Amerika, Meksika, Bolivya, Ekvador, El Salvador, Porto Riko, Honduras ve Paraguay gibi İspanyolca konuşulan ülkelerin tamamına tek bir yayın bandı olarak göndererek bir ilke imza attık, her ülkeden belirlenen yarışmacılarla adeta bir AŞK OLİMPİYATI hazırlıyoruz. Haftanın 7 günü, 10 ülkede yayınlanan bir Türk formatını İstanbul’da çekip bu ülkelere servis ediyoruz.

• Cinegy ile teknik altyapısını gerçekleştirdiğiniz bu projenin teknik ayrıntılarını öğrenebilir miyiz? Kullanılan ürünler ve çözümler ve özellikle tercih edilen teknolojiler hakkında bilgi alabilir miyiz?

Tamamı kameralarla dolu 2 farklı stüdyomuzda, ki bu stüdyolar ortalama televizyon stüdyosunun çok üstünde metrekarelere sahip içinde yüzme havuzu bulunan birer ev.  Bu büyük alanda bütün kameraları tek tek kaydedip montajda günlerce uğraşmak yerine Cinegy altyapısı kullanarak editörlerimiz ve yönetmenlerimiz tarafından süzülmüş görüntüleri montaja iletiyoruz, böylelikle hem zamandan tasarruf sağlayıp hem de bütün kayıtlarımızın en iyi yerlerini seyirciyle buluşmasına imkan sağlıyoruz. Bu modern iş akışı sayesinde günlük yaklaşık 3 saatlik içeriği hızlı ve sorunsuz şekilde hazırlıyoruz.

• Çok dilli bir çalışma ortamında hem teknik altyapıyı hem de içeriği başarılı bir şekilde kotarmak oldukça zor bir iş. Bir çalışma gününde yaşanan ortamı anlatabilir misiniz?

Farklı kültürlerden yabancı yarışmacılarımız, prodüksiyon ve reji grubunun ağırlıklı olarak Türk olduğunu, Meksikalı ve başka ülkelerden editör, yapım ya da tercüman ekibimizle oldukça kozmopolit bir yapıma imza atıyoruz, kamera arkası kamera önünden daha çok uluslu. Tüm ekibimiz birbirlerine saygı ve sevgiyle herkes birbirinin işini kolaylaştırmak, yardımcı olmak üzere canla başla çalışıyor. Bunun bir ekip işi olduğunun farkındayız. Yoğun ama keyifli bir dönem geçiriyoruz.

• Bu yoğun tempoda çalışacak ekibi kurmak da zor. Böyle bir projede ekip oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?

Türk editörlerimizin yanı sıra “Latin” kültürüne hakim, bu ülkelerin mensuplarından kamera arkasında çalıştığımız ekip arkadaşları belirliyoruz. Meksikalı editör, yarışmacı sorumlularımız Küba ve Kolombiya gibi ülkelerden dolayısıyla çok kültürlü bir çalışma ortamı oluşturup, empati yapmaya özen gösteriyoruz.

• Gerçekleştirdiğiniz bu projeyle ülkemize yeni bir gelir kaynağı yarattınız. Özellikle dövizin artışıyla birlikte, uluslararası medya-yapım sektörü ülkemiz işgücünü daha fazla tercih edecek gibi görünüyor. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

10 farklı televizyon kanalında yayınlanan bu projemizi günlük olarak Youtube’da da paylaşarak Türkiye’yi tüm dünyaya tanıtıp, hem stüdyonun İstanbul’da olduğunun altını çizip, haftalık ödüllerde ve dış çekimlerde Türkiye’nin turizmine katkıda bulunmak için her hafta bir çifti Kapadokya, Bodrum, Bozcada gibi tarihi ve doğal güzelliklerle dolu yerlere götürüp bölgenin tanınmasına ve Türkiye’mize ve turizmimize katkıda bulunmaya çalışıyoruz. 

• Ufukta yeni projeler var mı?

Her geçen gün yeni projeler üretmeye ve farklı işbirlikleri için görüşmelerimiz sürüyor, farklı formatlarımızın yeni pazarlara girmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Başarıyla devam ettiğimiz bu yolda, her seferinde bir üst basamağa çıkacağımız kendimizi tekrar etmediğimiz bir grafik çizmeyi hedefliyoruz. Soruya dönecek olursak evet yeni projeler ve yeni ülkeler umarız çok yakında olacaktır.

Cinegy’nin çözümleri ile ilgili detaylı bilgi almak isterseniz info@cinegy.com.tr adresine yazabilirsiniz.