Blackmagic Design, “At the Edge of History: People and Places of the Great Wall” isimli iQiyi belgesel dizisinin; Blackmagic URSA Mini Pro 4.6K G2, Blackmagic Pocket Cinema Camera 4K ve Blackmagic URSA Mini 4.6K dijital film kameralarıyla çekildiğini duyurdu.
Yapımı dört yıl sekiz ay süren "At the Edge of History: People and Places of the Great Wall", Pekin Çin Seddi Kültür Kuşağı kıyısında yaşayan insanların hikayelerini ve yaşamlarını inceleyen altı bölümlük bir belgesel dizisidir.
Projenin başlangıcında ekip, tam donanımlı bir URSA Mini 4.6K kamerayı birkaç tane zoom lensi ve bir tripod ile birlikte kullandı. Ancak, dizinin yönetmen ve görüntü yönetmenlerinden biri olan Li Cheng'in açıklamasına göre, Çin Seddi'nin "ücra, vahşi ve yabani bölümlerinin” engebeli arazisinde gezinmek, bu küçük ekip için zorlayıcıydı, çünkü birbiri ardına dağları tırmanmak epey bir çaba ve lojistik gerektiriyordu.
Birkaç yorucu çekimden döndükten sonra, ekip stratejisini geliştirmeye karar verdi. Li şunları anlattı: “Dağlık arazide çalışırken, hafif olduğu için Pocket Cinema Camera 4K'yı tercih ettik. Daha az zorlayıcı yerlerde, beş yıldır kullandığımız daha büyük URSA Mini 4.6K'dan yararlandık.”
Neden Pocket Cinema Camera 4K’yı seçtiklerini şöyle açıkladı: “Görüntü kalitesi ve taşınabilirlik arasında mükemmel bir denge sağlıyor. 2018 yılında piyasaya sunulduğunda, bu kadar küçük bir kamera gövdesinde dahili olarak 4K 60p ve 2.6K 120p Blackmagic RAW kaydedebilmesi gibi özelliklerinden çok etkilenmiştim.”
Li şöyle devam etti: "Günümüzde bile, bu kadar geniş bir özellik yelpazesini tek cihaza entegre eden az sayıda kameradan biridir. 48V fantom güç ve zaman kodu girişi bağlantılarının dahil edilmesi, bizim gibi belgesel film yapımcıları için özellikle faydalı ve işimiz için gerekli tüm araçları sağlıyor. Öne çıkan bir diğer özelliği de menülerde gezinmeden ağır çekim moduna yumuşak bir geçiş yapan Yüksek Kare Hızı butonudur. Kullanımı son derece kolay.”
Li şunları da ekledi: “Her gün azımsanmayacak miktarda çekim yapılıyordu, fakat medya yönetimi işini ancak dış çekimlerden döndükten sonra yapabiliyorlardı. Medya depolama kartları sınırlı sayıdaydı ve senaryolu bir drama dizisi çekiminin aksine, her gün elde edeceğimiz çekim miktarı tahmin edilemiyordu. Bu nedenle kayıt formatının seçimi çok önemliydi."
Li, sözlerine şöyle devam etti: "Bunun çözümü Blackmagic RAW idi. Çok yönlülüğü, farklı profillerle çeşitli senaryolara adapte olmamıza imkan tanıdı. Örneğin, daha basit kompozisyonlara sahip röportaj sahneleri için 12:1 sıkıştırmayı tercih ettik. Bunun tersine, daha karmaşık ayarlar için 5:1 veya 8:1 sıkıştırmayı seçtik."
Li şunları da ekledi: "Dosya boyutlarının yönetiminde sıkıştırma açısından sağladığı esnekliğin ötesinde, Blackmagic RAW'ın 12 bit renk derinliği belgeselimiz için çok avantajlı oldu. Görüntü anlarının bir anda yok olabileceği öngörülemeyen ortamlarda çalışmak, bu derinliği gerektiriyordu. Görüntü yönetmenleri, uçurumlara tırmanırken veya parlak güneş ışığından Çin Seddi'ndeki loş gözetleme kulelerine doğru yürürken sıklıkla kayalara tutunmak zorunda kalıyorlardı."
Li şunları da belirtti: "Bu tür kontrolsüz ortamlarda iyi görüntüler elde etmek kolay değildi, fakat 12 bit Blackmagic RAW, prodüksiyonda görüntüleri geliştirmek için yeterli metaveri sağladı. Bu, gökyüzünde şeritlenme veya konuların yüzlerinde sert geçişler gibi sorunları ortadan kaldırarak daha yumuşak parlaklıklar sağladı. Blackmagic Design'in 5. Nesil Renk Bilimi ile birleştiğinde, sonuçları olağanüstüydü."
Tahmin edilemeyen hava koşullarıyla karşılaşmak da kaçınılmazdı; özellikle de yapımın büyük bir kısmının vahşi doğada geçmesi, ekip için en büyük çekim zorluklarından biriydi. Li, buna ilişkin şunları anlattı: "Mart 2021'de Çin Seddi'ni koruyan yerel halktan biri olan genç bir adamı çekerken, onu duvarın yükseklerine tırmanırken takip ettik. Yaklaşık 400 metre tırmandıktan sonra ani bir kar yağışı bizi hazırlıksız yakaladı ve URSA Mini 4.6K için koruyucu bir muhafazamızın olmadığını fark ettik. Mart ayında Pekin'de Çin Seddi'nin nadir rastlanan karlı manzarasını kaydetmeye kararlı olarak, karın kısa bir sürede durmasını umarak çekimlerimize devam ettik. Fakat daha da yoğunlaştı ve buzlu araziden güvenli bir yere kadar kaymak zorunda kaldık. Kötüleşen koşullara rağmen, genç adam Çin Seddi boyunca çöp toplamaya devam etti ve dağın eteklerine ulaşana kadar çekime devam etmek durumunda kaldık. Şaşırtıcı bir şekilde kamera çalışmaya devam etti. Ancak, temizlemek ve kurutmak için uygun malzememizin olmaması nedeniyle, suya maruz kaldığı için yeniden başlatma sırasında görüntüleme bozukluğu keşfettik. Uygun koruyucu tedbir almadığımız için bizim hatamızdı. Arka arkaya harika ve unutulmaz projelerin çekimini yapan, eski yoldaşım olan bu kamerayı saygıyla anıyorum.”
URSA Mini 4.6K'nın yerine ekip, URSA Mini Pro 4.6K G2’yı kullandı. Li sözlerini şöyle sonlandırdı: “Özellikle de 150p'de 4K olmak üzere, Blackmagic RAW'da yüksek kare hızlarını kaydetmesinden memnun kaldık, çünkü bu Ultra HD'de ağır çekim ihtiyacımızı karşıladı. O dönemde projelerimizin çoğu hala HD olarak teslim ediliyor olsa da 2019’da piyasaya sunulduğunda URSA Mini Pro 4.6K G2, zaten 4K'da yüksek kare hızlarında ve HD'de 300p'ye kadar kayıt yapabiliyordu. Belgesel yapımları genellikle uzun yıllara yayılır, fakat kameranın geleceğe dönük özellikleri sayesinde, onunla çekilen projelerimizin gelecekteki seyircilerin izleme taleplerini karşılayacağından emindik. Çok sayıda VFX çekimleri kaydettiğimiz Pekin Kış Olimpiyat Oyunları dahil olmak üzere, şimdilerde bile kritik projeler için ana kameralarımızdan biri olmaya devam ediyor. Görüntü kalitesi, VFX işleme için harika. Bakımını titizlikle yapacağız ve 8, hatta 10 yıl daha çekim yapmaya devam edeceğine inanıyorum."
Gelecekteki gelişmelere ilişkin Li, Blackmagic Design'in Blackmagic Cinema Camera 6K'yı duyurmasının heyecan verici olduğunu ve bu tam çerçeve kameranın sunacağı imkanları sabırsızlıkla beklediğini söyleyerek sözlerini bitirdi.
Blackmagic Design ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi için 0212 222 45 02 numaralı telefondan MediaCast’i arayabilirsiniz.