Geçtiğimiz günlerde A.S. Hakan Gök ile neden URSA Mini Pro’yu tercih ettiği üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bir profesyonel olarak sizin için en iyi kamera nedir?
Bence “en iyi kamera projeye en uygun kamera”dır. Bir projeye dahil olduğumda ilk önce nasıl bir atmosfer üzerinde çalışacağımızı anlamak istiyorum. Kamera tercihim de bu projede oluşturmak istediğim atmosfere göre şekilleniyor. Sinema harekete biçim verebilen dramatik bir sanat olmasına rağmen, kişisel seçimlerimin arasında tüm plastik sanatlarda olduğu gibi bir zemin arayışı var. Dijital sinema devriminden önce bunu filmle biçimlendirebiliyordunuz. Günümüz koşullarında ise kamera üreticisi markalarının ürettiği sensörler ile bu tasarıma başlamanın doğru olduğunu düşünüyorum. Örneğin bir *found-footage korku filmi için hazırlanıyorum. Projeye uygun olması için hafıza kartlarına çekim yapan ya da harici kayıt üniteleri ile desteklenen günümüz sinema kameraları yerine kasetli bir kamera bile tercih edebilirim. Post prodüksiyonda doku arayışlarına ve değişikliklerine pek açık birisi değilim.
Bir reklam projesi için ise farklı bir tercihim olabilir. Reklam filmlerinin çoğunda ışıltılı bir dünya kurulduğu için daha çekici görüntüler elde etmek amacıyla başka bir kamerayı seçebilirim. Bu örnekleri diğer filmler için de çoğaltabiliriz. Ama benim için önemli olan projenin işlevine ve atmosferine uygun bir kamera tercihi yapmaktır.
URSA Mini Pro ile çekim yaparken hangi tür ışık ekipmanları kullandınız?
Orhan Hakalmaz’ın “Değmen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme” müzik videosunda çok az ışık ekipmanı kullandım. Türkü aslında oldukça bilindik bir türkü, çok da hüzünlü bir türkü. Bu türküye uygun atmosfer olması için kapalı bir havada çekimleri gerçekleştirdik. Tüm projede yalnızca çeşitli reflektörleri, yakın planlarda dolgu ışığı için kullandım. Bu reflektörlerin dışında hiçbir ışık ekipmanı kullanmadım.
URSA Mini Pro’nun ışık hassasiyeti konusunda ne düşünüyorsunuz?
URSA Mini Pro’nun sinematik sensörü, bence bugüne kadar üretilen en başarılı Blackmagic Design sensörü. URSA Mini Pro’nun ışık hassasiyeti bence tam olması gerektiği gibi. Örneğin Orhan Hakalmaz’ın “Değmen Benim Gamlı Yaslı Gönlüme” müzik videosunda, Base ISO olarak 800 ISO’yu tercih ettim. Oldukça kapalı bir havada yaptığımız çekimlerde, kamera bana herhangi bir noise etkisi olmadan yüksek karelerde çekim yapma imkânı tanıdı. Ayrıca daha önce belirttiğim gibi oldukça az ışık ekipmanı kullandım.
URSA Mini Pro size neler kattı?
URSA Mini Pro, bana en çok çalışma esnekliği kattı. Sette pek yerinde duramayan biriyim. Sürekli çekimde olalım istiyorum. Kameranın alan değişimleri arasında uzayan süreleri pek sevmiyorum. URSA Mini Pro, bu bakımdan kullandığım en kompakt sinema kamerası. Standart kamera aksesuarlarını da eklediğimizde yine ideal bir ağırlıkta oluyor ve bu özelliği ile hızlı çalışmamı sağlıyor.
Çalıştığınız kamerayı iyi tanımanız her zaman çok önemli. Ama oturup kamera menüsü ezberleyen birisi olmadım hiçbir zaman. Zaten bununda yanlış olduğunu düşünüyorum. URSA Mini Pro’nun dokunmatik ekranı, menüler arasında hızla geçiş yapmanızı sağlıyor. Bu da sette hâkim olmam gereken başka konular için bana zaman tanıyor.
URSA Mini Pro’nun yan kontrol paneli ise kamera üzerinde kısa bir sürede hemen hemen kullanmam gereken tüm fonksiyonlarına ulaşmamı kolaylaştırıyor. Bu kontrol kabiliyetim ile asistanlarıma daha az iş düşüyor ve asıl işlerine odaklanabiliyorlar.
Kameranın bir diğer sevdiğim özelliği dahili ND filtre seçenekleri. Bu özelliği ile yine çalışma hızı ve esnekliği sağlayan bir kamera. Çoğu zaman hızlı sök-tak tarzı clip-on matte box’ları tercih ediyorum. Kamera üzerinden ND filtre kullanmadığım zaman, bir filtre için bir stage’im daha kalıyor. Bu durumda herhangi bir filtre alternatifini eklemem çok daha kısa süre alıyor.
URSA Mini Pro’yu sete hazır hale getirmeniz ne kadar zaman alıyor?
URSA Mini Pro’yu tüm aksesuarları ile en geç 10-15 dakika içerisinde çekime hazır hale getirebiliyorum.
Kayıtlarınızı hangi tür kartlara kaydediyorsunuz?
Eğer RAW çekmiyorsam, Wise’nın yüksek hızlı CFAST 2.0 versiyonu hafıza kartlarını tercih ediyorum. RAW formatında çekim yapacaksam, Blackmagic Design URSA Mini SSD Recorder ile URSA Mini Pro uyumlu Angelbird SSD kartlarını tercih ediyorum.
Hangi formatta çekiyorsunuz (4K, 2K, HD) ve neden o formatta?
Çözünürlük konusunda benim için asıl belirleyici olan konu, projenin seyirciye ulaşacağı mecra. İnternet üzerinden seyredilecek bir projeyi 2K çekmeyi tercih ediyorum. En nihayetinde 1080p oynatılacak bir proje için 4K çekim yapmanın post prodüksiyonda yorgunluğa ve zaman kaybına neden olacağını düşünüyorum. Ayrıca 1080p oynatılacak bir proje için 2K çekim yaptığımda post prodüksiyonda bazı planların düzeltilmesi için çözünürlük alanı da tanımış oluyorum. Eğer sinema seyredilecek bir proje ise kesinlikle RAW olarak en kayıpsız ve en yüksek çözünürlüğü tercih ediyorum. Yine bu seçimlerim ile post prodüksiyondaki, VFX eklemeleri ve düzeltmeler için çözünürlük alanı tanımış oluyorum.