Geçtiğimiz ay başlayan yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kısaca video sinyalini tanımak ve renk uzmanının (colorist) görüntüye yaptığı ilk dokunuşları ve bu dokunuşları sinyalin hangi kısımlarına göre yaptığından söz etmek istiyorum.
Dijital izlence (video) uygulayımbilimi (teknoloji), sürekli gelişiyor, ve görüntü, kamera ile ilk kaydedildiği andan, yani elektrik sinyaline dönüştüğü ilk andan itibaren dijital bir yolculuğa çıkıyor. Dijitalin, ikili dizge (sistem) olduğunu biliyoruz. Renk uzmanı için önemli olan ise dijitale dönüşen video sinyalinin hangi bileşenlerden oluştuğu ve bu bileşenlere, renk düzenleme yazılımının araçları kullanılarak, nasıl müdahale edeceğidir. İki bileşen, video sinyalini oluşturmaktadır. İlki, Y ile gösterilen ve renk kanallarının belli oranlarda birleşmesi ile oluşan parlaklık sinyali; ikincisi ise renk bileşenidir. Renk uzmanı, tüm araçlarını bu bileşenleri ayarlamak için kullanır. Parlaklık, karşıtlık (kontrast) üzerinde etkilidir. Renk ise şüphesiz izleyicinin duygularını harekete geçirebilen en önemli araçtır.
Bir görüntüyü ilk ele aldığında renk uzmanının yaptığı şey, o görüntünün renk ve pozlama hatalarını düzeltmektir. Renk dengesi ve genel karşıtlık ayarlamaları, bu aşamada yapılır. Bazı temel nesneler olmaları gerektiği renkte olmayabilirler. Doğru renkte görünmeyen her şey, izleyiciyi huzursuz edip bir şeylerin ters gittiği izlenimini uyandırmaktadır. Sonrasında farklı kameralar ile çekilmiş olsalar bile, sahneler arasında uyum sağlanıp farklılıklar giderilir. Ardından renk uzmanı, elindeki araçları kullanarak iki boyutlu görüntüde alan derinliği oluşturmaya ve izleyici algısını, o sahnenin önemli olan bölgesine yönlendirmeye çalışır. Film türüne göre, soğuk ya da sıcak renkler kullanılarak genel görünüm oluşturulur. En son ortaya çıkan görüntü ise yöntemsel olarak yayın standartlarına uygun olmalıdır.
Yayın standartlarına uygunluk denetimi, yazılımlarda bulunan ya da harici olarak da bulunabilen ‘’scope’’lar ile yapılır. Elektrik sinyal birimi, bilindiği gibi volttur. Görüntü teknolojilerinin geliştiği ilk yıllarda IRE, bu sinyali birimlere böldü ve kendi ölçüm birimini standart haline getirdi. 1 V = 140 IRE’dir. Video sinyalinin belirli bir genliği vardır. Bu genlik, 0.7 volttur. Üzerine ya da 0 değerinin aşağısına karşılık gelen değerler kaydedilmez, kaybolur. Çekim sırasında düzgün pozlama, bu nedenle çok önemlidir. Az önce bahsettiğimiz yayın standartlarına uygunluk teriminiyse, renk uzmanının son aşamada yaptığı ikinci pozlama olarak da adlandırabiliriz. Renk düzenleme aşamasından sonra da ne siyah alanlarda ne de parlak alanlarda ayrıntı kaybı olmamalıdır. Gözleriniz, bir süre sonra görüntüye uyum sağlar ve küçük sorunları görmezden gelmeye başlar. Bu sebeple ‘’scope’’lar her zaman ciddi öneme sahiptirler. ‘’Scope’’lar, her zaman gerçek değeri söylerler. Monitör kalibreniz düzgün olmasa da ‘’scope’’lar, düzgün bir şekilde oradadırlar. ‘’Scope’’lar, teknik olarak her zaman nesneldirler ve bir görüntüden fazlasını sunarlar. Renk uzmanı, yayın standartlarına uygunluk için sinyal seviyesini 0 - 100 IRE arasında tutar.
Belirli teknik kurallar olsada renk sınıflandırması (color grading) yaparken, filmin öyküsüne katkı sağlayacak; izleyicinin odağını yönlendirecek her türlü değişiklik yapılabilir. Bu yaratıcı bir süreçtir. Doğru ya da yanlış yoktur. Sanatta sanatçı, kendi imzasını atar. Renk uzmanı, bu aşamada ne kadar usta olduğunu gösterir. Önümüzdeki ay, scopeların nasıl okunabildikleri ile ilgili detaylı bir yazı kaleme alacağız. Sonrasında da, renk düzenleme yazılımlarındaki temel araçlar ile renk uzmanının neler yapabileceğini daha yakından inceleyeceğiz. Önümüzdeki ay görüşmek üzere.
Lütfen görüşlerinizi paylaşın.
info@leventozturk.com.tr
twitter.com/benleventozturk
instagram.com/benleventozturk