Ezik ve basit siyasetçi veya eğlence emekçilerinin sık sık medyada görünme çabalarını doğal karşılamak gerekmektedir. Medya tarih boyunca iktidarsızları yüce gösteren, çirkinleri nötrleştiren gücüyle sefillerin gözdesi olmuştur (Gill, 2003: 17). Medyanın geniş alanlara yayılan iletileri, gerçeği abartarak her şeyin boyutunu büyütmek yoluyla güçsüz ve ezik kişiler için de bir çıkar yol olmuş, rağbet görmüştür. Eziklerin güçlü görünme kaygısının yanı sıra, iktidarı ele geçirme amacı taşıyanlar da, insan aklının yetkin buluşları olan medyayı kullanarak iktidar sahibi gibi görünmeye çabalamışlardır.
Tarih boyunca gelişen halk hareketlerinde, ihtilal ve darbelerde öncelikle eylemi duyuracak ve iktidarı ele geçirenlerin egemenliğini yayacak araçlara ulaşma kaygıları, medyanın kişiyi ve grupları yücelten ve iktidara destek veren gücünü ortaya koymaktadır (Prat, 2014: 33). Medya çoğu zaman bunu dikkate alarak iktidarı ele geçirmek ve egosunu beslemek isteyenleri kullanarak onları yüce göstermekte, bu arada egosunu doyurmak isteyenler de medyaya yönelmektedir. İnsan aklının yetkin ürünlerinden biri olan medya, insanın egosunu doyurmak bağlamında egodan daha geride kalabilmektedir (Hine, 1997: 8). İyi bir toplumsal konum, başarılı bir iş yaşamı edinmek isteyen insanların bir bölümü de, akıllıca yaptıkları planlara rağmen egolarına yenik düşerek başarısız olmaktadır.
İlk çağlardan bu yana iktidarsız yöneticiler dev heykeller, anıtlar yaptırarak, övgü dolu yazıtlar yazdırarak saltanatlarını sürdürmeye çalışmış, ezik yöneticilerin saltanatından nemalanmaya çalışan daha ezik çıkarcılar da onların yanında görünmek için çok çaba harcamışlardır. İktidar sahiplerinin yanında görünerek veya iktidarı ele geçirip daha yüce görünerek iktidarın olanaklarından yararlanmayı sürdürmek isteyenlerin de ilk başvuru araçları, büyük cahil kitlelerin hayranlıkla izlediği medya olmuştur (Ranciere, 2009: 119). İnsan aklının ileri düzeyinde ortaya çıkan yüksek teknolojinin ürünü olan medya, aklı geride bırakıp egonun yararına çalışan araçlara dönüşmüştür.
Egolarını doyurmak isteyenler bir yandan kendilerini güçlü gösteren medyayı kullanırken, bir yandan da mevcut güçlerinden yararlanarak medyayı etkileme ve yönlendirme girişiminde bulunmuşlardır. Chomsky ve Herman’a göre reklam piyasası, medya politikası, medyada dolanımda olan para ve daha fazlası da denetim altına alınabilmekte; medya her türlü durumda egemen güçler tarafından manipüle edilebilmektedir (Shemelis, 2016: 3). Bu durumda gücü para sahipleri ve ileri gelenlerle birleşen medya, daha da güçlenmekte ve etkisi artmaktadır. Bu da ego yüksek ego sahiplerinin talebini arttırmaktadır.
Chomsky ve Herman, medyanın kendilerini denetleyen ve finanse eden güçlü toplumsal grupların çıkarlarına hizmet ettiğini savunsa da, aslında bu ilişki karşılıklı bir çıkar ilişkisidir. Bu birliktelikten medya maddi sürekliliğini, toplumsal gruplar da süreklilik ve saygınlıklarını sağlamaktadır (Mullen ve Klaehn, 2010: 225). Kişi veya grup egosu her zaman daha çoğunu isteyerek en güçlü görünenlere yönelmektedir.
İnsanın doğasında bulunan ego, doğumla birlikte küçük görünmekten korkmaktan kaynaklanan büyük görünme isteğidir (Lapsley, 2012: 7). Denetim altına alınmadığında insanın ve çevresine zarar verebilecek bir duyguya dönüşen ego, bazı insanların doyurmak için büyük ödünler verdiği olumsuz nitelikler de taşımaktadır. Benlik anlamına da gelen ego, genellikle insanın kendisini büyük görmesiyle özdeşleştirilmektedir (Siegfried, 2014: 3). “Ben” diye başlayan tümceler egoistliğin en büyük belirtisi olarak görülmektedir.
Yüce görünme duygusunun beslediği ego, amacına ulaşmak için her yolu denemektedir. İktidarı ele geçirme hırsı da egodan kaynaklanmaktadır (Fraasen, 2004: 473). İnsanda büyüklük duygusunu besleyen ve yüce görünme isteğini doyuran iktidar, bu nedenle bazı kişilerin egosunu beslemek için ulaşmak istediği bir amaçtır. İnsan, aklıyla ürettiği yöntem ve araçlarla egosunu beslemek için aklından daha öne geçebilmektedir.
İnsan sınır tanımayan aklıyla sayısız gelişmeyi yaratmış buluşlar yapmış medeniyeti geliştirmiştir. Ancak aklından daha güçlü olan egosu da onu her zaman kamçılamış daha çok doymak için insanı türlü yollara sürüklemiştir. İnsanın egosunu bir yandan kışkırtıp diğer yandan onu mutlu etmek için türlü olanaklar sunan medya, özellikle egosunu denetleyemeyen insanlar için kurtarıcı bir sığınak ve yüceltici olarak görünmektedir. Medyanın büyük olanakları ego tatmini arayışı içinde olan insanları cezbetmektedir (Wirth and Schramm, 2005: 24). Bu durumda sorunları çözecek olan akıl yetersiz kalmakta, egoya yenilmektedir.
Kaynaklar
- Fraasen, B. C. (2004). Transcendence of the Ego . Princeton Journal, 18: 453-477.
- Gill, R. (2003). Media, Symbolic Power and the Limits of Bourdieu’s Field Theory. MEDIA@LSE Electronic Working Papers, London School of Economics and Political Science, 1-27. http://www.lse.ac.uk/media@lse/research/mediaWorkingPapers/pdf/EWP02.pdf.
- Hine, J. (1997). Mind Structure and Ego States.Transactional Analysis Journal. 27 (4): 2-24.
- Lapsley, D. (2012). Id, Ego, and Superego. Human Behavior, 12: 1-9.
- Mullen, A. ve Klaehn, J. (2010). The Herman–Chomsky Propaganda Model: A Critical
- Approach to Analysing Mass Media Behaviour. Sociology Compass, 4 (4): 215–229.
- Prat, A. (2014). Media Power. New York: Columbia University.
- Ranciere, J. (2009). The Emancipated Spectator. New York: Verso.
- Shemelis, A. (2016). A Critique of Edward Herman and Noam Chomsky’s Manufacturing
- Consent: The Political Economy of Mass Media. Journal of Architectural oJ
- Engineering Technology, 5 (4): 1-3.
- Siegfried,W. (2014). The Formation and Structure of the Human Psyche. Athene Noctua: Undergraduate Philosophy Journal, 2: 1-3.
- Wirth, W. and Schramm, H. (2005). Media and Emotions. Communication Research Trends, 24 (3): 1-43.