Reklamı Kapat
Anasayfa > Makaleler > Scope’lar nasıl okunur ?
Scope’lar nasıl okunur ?
14.03.2017 09:37

Geçen ay, scopelar konusuna çok genel bir giriş yapmıştık. Bu araçlar konusunda doğru olarak bilinen yanlışlar da var. Bu nedenle bu ay, Waveform ve Vectorscope araçlarına biraz daha yakından bakacağız. Çalışma mantıklarını anladıktan sonra bu araçlar, creative olarak da çok işinize yarayacak.

Wavefor Monitör

İlk olarak siyah-beyaz görüntü keşfedildi. Bu görüntünün bazı standartları olmalıydı ve ölçülemeyen bir standart olamazdı. Böylece scopelar, görüntü ile uğraşanların hayatına girmiş oldu. Siyah beyaz görüntünün parlaklığının ölçülmesi için Waveform monitor geliştirildi. 1950’lere gelindiğinde izleyiciler, renkli yayınla tanıştılar. Vectorscope, rengin doygunluğunun ve rengin, renk tayfında nerede olduğunun görülebilmesi için; muhtemelen waveform monitörden sonra icat edildi. Bu araçlar ilk olarak test amaçlı ortaya çıktılar. Önceleri hantal, ayrı olarak kullanılan araçlar olsalar da; şimdi hem yazılım programlarının bir parçası durumundalar hem de profesyonel kameralarda, ya da kaydedici cihazlarda yer almaktalar. Görüntünün kaydedildiği ya da oynatıldığı her yerdeler. Peki, nasıl çalışıyorlar?

C300 Mark 2 vizöründe waveform monitör, bu şekilde görünebiliyor. Eğer kameranızda waveform özelliği varsa pozometre olarak kullanabilirsiniz. Ekranı dolduracak şekilde sahneye bir gri kart koyun. Diyaframınızı, waveform monitörünüzde 45 - 55 IRE aralığını görene kadar ayarlayın. Sahnenin genel pozlamasını bu şekilde yapabilirsiniz. Düşük ışıklı sahnelerde sinyalin, waveform monitörünüzün alt kısmında olduğunu göreceksiniz. Eğer bu alan çok sıkışık ve düz bir çizgi gibiyse bu sahnede hem siyahlarda detayların kaybolması, hem de grain olma ihtimali vardır. Diyaframı biraz daha açın. Gerekirse sonradan parlaklığı color correction sırasında azaltabilirsiniz.

Yan tarafta waveform monitor görüyorsunuz. Çok mu gizemli görünüyor? Hayır, hiç de değil. Bir daha bakın. - 40 ve + 100 arasında sayılar ve yatay çizgiler var. Bu sayılar IRE olarak belirlenen birimi temsil ederler. (IRE :International Radio Engineers bu standatları belirlemiştir) 0 ve 10 arasında kesik bir çizgi görüyorsunuz. Bu çizgi, 7.5 IRE ye karşılık gelir. Bu seviye SETUP ya da PEDESTAL ya da LIFT olarak renk düzenleme yazılımında ayarladığınız alandır. Bu alet ilk tasarlandığında 0 IRE bir başlangıç noktası, 100 IRE ise bitiş noktası olarak düşünülmüş. Ancak NTSC, bir yayın sisteminde; IRE ’de siyahlardaki ayrıntılar izlenirken görünmediğinden, 7.5 IRE siyahlar için bir başlangıç noktası olarak belirlenmiş. Bu 0 IRE noktası içinse süper siyah tanımlanması yapılmış. (Bu standart NTSC için belirlenmiş olsa da, RGB’de de siyahları 7.5 IRE seviyesinden başlatmak, bence kesinlikle daha ferah siyahlar demektir. RGB sistemler için siyah başlangıcı teknik olarak 0 IRE dir.) 100 IRE üzerinde iki çizgi görürsünüz. Bu çizgileri, 110 - 120 IRE olarak değerlendirebilirsiniz. 100 IRE ve bu iki çizgi, süper beyaz alanları temsil eder. Görüntünüzdeki gerçekten çok yüksek ışık kaynaklarını, bu seviyelerde göreceksiniz. Ancak şunu unutmayın. 100 IRE seviyesi resminizin en parlak noktasıdır. Pozlamayı değerlendirdiğiniz alan değildir. Ekranda beyaz olarak algılanan kısım, 75 - 85 IRE aralığıdır.

Aşağıda, waveform monitörde merdiven gibi görünen bir sinyal görüyorsunuz. Monitörümüz sağdaki resmi gösteriyorken; Waveform monitör, bu şekilde görünüyor. Sinyal değerleri ise soldan sağa 0, 20,40, 60, 80 ve 100 IRE. Siyah seviyelerinin, waveform monitörün en altında göründüğüne; sonrasında beyaza, yani waveform monitörün üst kısmına doğru yükseldiğine dikkat edin.

Şimdi biraz daha karmaşık gibi görünen SMPTE test çubuklarına bakalım. Bu test çubukları uzun araştırmalar, deneyimler ve uygulamalar sonucunda oluşturulmuştur. Farklı çeşitleri de vardır; fakat tek ortak noktaları, monitör kalibrasyonunu sağlamaya ve farklı kamera görüntülerini eşleştirmeye yardımcı olmaktır. Aşağıda üç sıra halinde SMPTE çubuklarını görüyorsunuz. Üst sıra beyaz ile başlıyor. Ardından üç ana ve ara renkleri görüyoruz; sarı, cyan, yeşil, magenta, kırmızı ve mavi. İkinci satırda yine mavi, cyan ve magenta var. Bu satır monitör kalibrasyonu sırasında kullanılıyor. Üçüncü satırda renk olarak koyu mavi ve mor görüyoruz. Küçük siyah şeritler de bu satırda yer alıyorlar. Bu test çubuğunu, zaman zaman monitörümün kontrast ayarını denetlemek için kullanıyorum.

Gördüğünüz gibi monitörde detayları görünebilir beyaz alan, en solda bulunup A olarak belirlenen alandır; ve karşılığı 80 IRE’dir. En parlak alan, (parlak bir pencere, gökyüzü, mum ışığı, fener v.s.) B olarak belirlenen süper beyaz alandır. Bu alan 100 IRE’dir. (resimde B olarak belirtilen alan) Resmimizin en önemli bölümlerini oluşturan siyah kısımlarsa, sağ alt tarafta üç çubuk olarak görünüyor. En önemli kısım diyorum; çünkü siyahlardaki ayrıntıları yitirmeden kayıt yapabilmek için üreticiler, sürekli kameralarının dinamik aralığını geliştirmeye çalışıyorlar. Eğer monitörünüzün kontrast ayarını yapıyorsanız burada iki çubuk görünüyor olmalıdır. Solda görünen çubuk, monitörünüzde görülebilir siyah olan ortadaki 7.5 IRE değerindeki çubuk olmalıdır. Hemen solundaki 3.5 IRE’lik çubuk ise derin siyahların parçasıdır; ve siyah olarak görünmeye devam etmelidir.(resim4) Ortadaki çubuğun hemen sağında da 11.5 IRE’lik biraz daha açık bir siyah var.

Unutmayın, kural basit: 100 IRE’nin üzerindeki ve 0 IRE’nin altındaki ayrıntılar yok olurlar. 7.5 - 85 IRE aralığında tüm ayrıntılar ekrandadır. Orta tonlar, 45 - 55 IRE aralığındadır. Waveform monitör, resmi yatay olarak temsil eder. Dikey olarak gördüğünüz yalnızca parlaklık değeridir. Resmin altında bir ışık kaynağı var ise bu kaynak, waveform monitörde, üst bölümde görünür. Görüntüyü bir yansıma olarak düşünmeyin. Waveform monitörü okurken bunu aklınızdan çıkarmayın.

Vectorscope

Rengin parlaklığını ölçtükten sonra sıra rengin kendisine geldi. Renkler ile dolu bir uzay düşünün. Bu uzayda ana ve ara renkler, kendilerine ayrılmış koordinatlarda bulunurlar. Color correction dünyasında terim olarak ‘’vektör’’ , her bir renk noktasına verilen isimdir. Her bir noktada ana ve ara renkler bulunur. Kırmızı,yeşil, mavi, cyan, magenta ve sarı. Dikkat edin. Toplamda 6 vektör!

Gizemli Mısır hiyerogliflerine benzeyen bu araçta merkezde bir nokta; ve dairenin dışına yakın noktalarda ise toplam 6 adet nokta bulunmaktadır.

Color correction işlemlerini yaptığım, yönetmenleiğini Kemal Kekeva’nın yaptığı Harun Kolçak ve Tan Taşcı’nın birlikte seslendirdği “Gitme Seviyorum” klibinden öncesi ve sonrası görüntüler.

Vectorscopeda, luminance bilgisi yoktur. Siyah, beyaz ve gri tonları vectorscopeda göremezsiniz. Teorik olarak bu tonların tam merkezde bulunmaları gerekiyor. Ortada kümelenen bir sinyal, genel beyaz dengesinin doğru olduğu anlamına gelebilir. Eğer kümelenen bir alan maviye yakınsa beyaz dengesinde problem ver demektir. Maviyi çıkarmak için biraz turuncu ekleyin, kümelenen alanın merkeze doğru yaklaştığını göreceksiniz. Sinyalin merkezden uzaklığı ise o noktadaki renk tonunun doygunluğunu gösterir. Vectorscope çemberinin dışına yakın olan ve çerçeve içerisinde yer alan alanlar ise güvenli alanı temsil etmektedir. Görüntüdeki renklerin yayımlandığı mecrada düzgün görünebilmesi için doygunluk düzeylerinin bu noktaları aşmaması gerekir.

Waveform monitor rengi gösteren bir araç olmadığından; değerini gösterdiği altındaki resmi siyah beyaz yaptım. (Pozometreler de siyah beyaz görürler.) İlk ölçüm değerinde 100 IRE civarında beyazlık vardı. Beyazlardaki ayrıntıları kaybetmemek için kazanç değerini 80 IRE ye kadar indirdim. Siyahlar, şu anda olması gereken 7.5 IRE seviyesinde. Ancak alt kısımda, kırpılmış tam olarak düz bir alan var. Bu, bana resimde görünmeyen siyah ayrıntılar olduğunu söylüyor. Bunun dışında genel parlaklık ile ilgili bir problem yok, gayet iyi görünüyor. Belki orta tonlar biraz açılabilir. Sol tarafta Vectorscopeda kümelenen alan merkeze yakın, bu bana beyaz dengesinin düzgün olduğunun ipucunu veriyor. Ancak dikkat ederseniz, kırmızı ve sarı alanda sinyaller daha yoğun. Resme tekrar bakarsak beyazların genel olarak sıcak tonlarda olduğunu görebiliriz.

Sonuç olarak scopelar, görüntüyü nesnel olarak değerlendirirler. Bu sebeple en iyi arkadaşınız olmalıdırlar. Bu da onların dilini doğru anlamanızdan geçer. Önümüzdeki ay görüşmek üzere.

Lütfen görüşlerinizi paylaşın.

  info@leventozturk.com.tr
  twitter.com/benleventozturk
  instagram.com/benleventozturk

YAZAR HAKKINDA
Levent ÖZTÜRK C.S.I
Renk Uzmanı (Colorist) / www.softlight.com.tr
En Çok Okunanlar
Dergi