Güçlü devletlerin monarkları kendilerine uysal kuklalar bulup küçük devletleri yönetirken, küçük devletlerin kuklaları da kendilerine kukla bürokratlar atayıp ülkelerini yönetmeye çalışmaktadır (Aldrich ve McCreery, 2018: 167). Bu kukla oyunu içinde kuşkusuz medya da önemli bir rol oynamakta, kuklalardan sağladığı büyük kazançlarla sıkı çıkar işbirliklerine gitmekte ve kuklaları olabildiğince devleştirmeye çalışmaktadır (Eiaz ve Ahmad, 2011: 142). Modern dünya artık bir sömürgeciler ve kolonyalistler dünyası olduğu kadar kuklalar dünyasıdır da. Dünyada, kendi iradesini kullanarak bir kurumu veya bir ülkeyi yönetenlerin sayısı en alt düzeylere inmiştir (Stepan vd. 2014, 48). Dünyada güçleriyle tanınmış ülkelerin yöneticileri, diğer ülkelerin yöneticilerini de seçtirmekte, onları kendilerine bağlamakta ve istediklerini yaptırmaktadır. Bu strateji içinde medya da etkin bir rol üstlenmektedir.
Medyanın yasadışı eylemleri meşrulaştırdığı, yasadışı kişi ve örgütlerle işbirliği içinde çalıştığı savları giderek güçlenmektedir (Eid ve Handal, 2017: 5).Terör örgütlerinin eylemlerini açık açık yayınlayarak bir anlamda terörü meşrulaştıran medya, toplumdaki cüce kişileri de devleştirerek bir başka biçimde liyakatsizliği meşrulaştırmaktadır. Konuştuğu çirkin sözlere karşı bir harf bile söylenmeyecek kadar değersiz ve bayağı kişileri tanrılaştırarak yapmacık bir yücelik yaratan medya, çıkarları için her türlü işbirliğine yanaşmaktadır (Turner, 2011: 694). Cüceleri devleştirirken insanları da yanıltıp aşağılayan medya, modern çağın global sömürü dizgesi içinde başrolü oynamaktadır.
Medya doğal olarak ilgi çekmek ve sansasyon yaratarak para kazanmak için, ezik karakterini tatmin etmeye çalışan zavallı kişilerden de yararlanmaktadır. Yalnızca küçük hesaplar yaparak yaşayan zavallı kişiler de medyanın gücünden yararlanmak için yarış yapmaktadır. Medyayı değerlendirirken, medyayı oluşturan araçların tümünün birer tecimsel organizasyon olduğunu dikkate almak gerekmektedir. Devletin medyası bile gelir kaygısıyla çalışmaktadır. Bu bağlamda, medyada karşılaşılan absürt veya aykırı yayınlara şaşmamak da gerekmektedir. Medya çalışmalarını sürdürebilme ve çalışanları besleyebilme kaygısı, medya için hemen her şeyi mübah kılmaktadır (Fuchs, 2010: 571).
Namusun kul hakkı demek olduğunu bilmeyecek kadar cahil olup ancak yüce bir makam koltuğuna da sahip olmuş, ezik karakterini yalnızca başkalarını küçümseyip unvanıyla ezmeye çalışan şanssız kişiler medyanın baş aktörleri konumuna gelmiştir. Medya ile içi boş takım elbiselerin karşılıklı çıkar ilişkisi, medyaya para, şanssız zavallılara da şöhret kazandırmaktadır. Şöhret, iltifat ve iltimas onların temel besin kaynaklarıdır. Modern çağ, egemen güçlerin kuklası olmuş cahil, ezik ve zavallı kişilerin itaatleri ve eylemleriyle yücelmekte, yasadışı örgütlenmelerin destekleriyle diri kalmaktadır (Global Financial Integrity, 2017: 99). Bu da hem medyanın, hem de küresel egemen güçlerin sürekliliğini sağlamaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki usta stratejistler tarafından planlanan küreselleşme, başta ABD’nin gayrı resmi sömürgeleri olmak üzere, kapılarını ABD’ye kapatmış ülkelerde bile uygulanmaya konulan bir oyundur (Sprain, 2016, 75). Globalistler, tüm dünyayı ele geçirmek için hazırladıkları planlarını pek çok ülkede kukla yöneticiler aracılığıyla uygularken, medya aracılığıyla da kültürel egemenlik sağlamaktadır (Hovell, 2016, 41). İnsanlara çok fantastik hayal dünyaları ve eğlenceler sunar gibi görünen medya, fark ettirmeden düşünce sınırlarını daraltmakta, tekdüze kalıplar içinde basit yaşam biçemleriyle insanları oyalamaktadır. Modern yaşamın yorucu ritmi içinde dinlendiğini ve eğlendiğini sanan insanlar, medyanın fantasyaları içinde gerçekleri görememekte, yanıltıcı bir gerçeklik içinde yaşamakta ve medyanın her dediğini yapmaktadırlar (Cereci, 2012, 24). Medya bu şekilde kendine geniş bir egemenlik alanı bulmaktadır. Bu kapsamda medyanın fantastik simülasyon dünyasında herkes olduğundan farklı, büyükler küçük küçükler büyük görünebilmektedir (Cereci, 2017: 101).
Kaynaklar
- Aldrich, R. ve McCreery, C. (2018). Crowns and Colonies. Manchester: Manchester University Press.
- Cereci, S. (2017). Tam da Küreselleşirken: Medyanın Ters Köşesi. Broadcasterinfo, 57: 100-101.
- Cereci, S. (2012). Modernleşme Sürecinde Medyanın Rolü: Yaklaşımların Sınırlanması Sorunu. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, Journal of the Human and Social Science Researches, 1 (2): 7-27.
- Eiaz, A. ve Ahmad, R. E. (2011). Electronic Colonialism: Outsourcing as Discontent of Media Globalization. American International Journal of Contemporary Research, 1 (3): 134-143.
- Eid, E. ve Handal, R. (2017). Illegal
- Hunting in Jordan: Using Social Media
- to Assess Impacts on Wildlife.
- The journal of Flora and Fauna International, 1-5. https://www.cambridge.org/core/journals/oryx/article/illegal-hunting-in-jordan-using-social-media-to-assess-impacts-on-wildlife/BABB8D488D011BCC18FCD9C2B5C84650/core-reader.
- Fuchs, C. (2010). Global Media and Global Capitalism in Indigenous Societies and Cultural Globalization in the 21st century. Is the Global Village Truly Real?, Ed. Nnamdi Ekeanyanwu and Chinedu Okeke, 556-594, Saarbrücken: VDM.
- Global Financial Integrity (2017). Transnational Crime and the Developing World. Washington: Global Financial Integrity.
- Hovell, D. (2016). Due Process in the United Nations. The American Journal of International Law, 110 (1): 1-48.
- Sprain, L. (2016). Paradoxes of Public Participation in Climate Change Governance. The Good Society, 25 (1): 62-80.
- Stepan, A. ve Linz, J. J. ve Minoves, J. F. (2014). Democratic Parliamentary Monarchies. Journal of Democracy, 25: 35-50.
- Turner, G. (2011). Ordinary People and the Media, Participations, 8 (2): 692-694.